İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ot yemeklerinin yer aldığı ‘Bir Tabak Ok Yemeği’ sergisini gezmediyseniz acele edin gezin.

Sergide karnınızı doyuracak yemek yok ama aç kalma durumunda neyi yiyebileceğinize dair oldukça ilgin otlar ve ot yemekleri var.

Yemek işi bir kültür işidir, yemek işi bir bilgi işidir, yemek işi bir eğitim işidir.

Doğa o kadar cömerttir ki, bir dağın başında tek başına kalsanız, o dağın eteklerindeki ormanda, o dibindeki su da, o dağın ortasındaki otluk alanda sizi bekleyen milyonlarca yiyebileceğiniz, zararından vazgeçtim faydası bile çok olan bitkiler vardır.

Medikal sektörüne, ilaç sanayine karşı değilim.

Gerektiği kadar ve acil olduğu için insanların sağlıkları için olması gereken bir sektör.

Ama bu insanın asıl ilacının doğada olduğu gerçekliğini ortadan kaldırmıyor.

Latince yazdığı için çoğumuzun anlamadığı ilaçların yapımında kullanılan malzemelerin Türkçe adlarını okusanız, ‘Ot yesek te şifa bulsak’ dersiniz.

Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, Türk kimyager, akademisyen ve biyoteknoloji ve mikrobiyoloji uzmanı, cumhurbaşkanlığı baş danışmanı.

Bazen denk geldiğim de izlediğim ender programlarında bitkilerin şifa veren özelliklerini saya saya bitiremez.

Ama en önemli uyarıyı da bulunur, doğru zamanda, doğru yerde, doğru şekilde tüketilmesi kaydıyla.

İzmir’de son günlerde tarıma, yerli tarıma ve milli gıdalara yönelik ciddi şekilde bir üretim, satış ve alış hareketi başlattı.

Yerel yönetimler yani belediyeler kendi eksenlerinde tarıma ve tarımsal üretime dayalı projeleri arka arkaya geliştirmeye başladı.

Hedef tüketen toplumu, aynı zamanda üreten ve üretmese bile doğru tüketen toplum haline getirmek.

İzmir’de yenilebilir yabani otlardan yapılan ot yemeklerinin fotoğraflarının yer aldığı “Bir Tabak Ot Yemeği” sergisi de İzmir ve çevresinde yemeği yapılan, pek de güzel olan, yenilen ve yenilince de şifa olan otların bir kısmı üzerine yapılan bir çalışma.

İçinde kültür var, bilgi var, tarım var, üretim var, doğru tüketim var.

Önceki gün kapılarını açan İzmir Fuarı’nda stant açan bir çok belediye de kendine özgü tarımsal, yöresel ürünleri fuara gelenlere hem anlattı, hem küçük ikramlarda bulundu.

Narlıdere Belediyesi iyi, temiz ve adil gıda mottosuyla yerli ve milli tarıma yönelik çalışma yaptı.

Bornova Belediyesi yerli tohumlarla çocukları, gençleri tarımsal üretim projesine dâhil etti

Metropol şehirlerde, beton yığınları içine sıkışmış, doğadan uzak şekilde büyümüş bir gençliğini farkına varmanın işareti bulanlar

Hazır tüketim halinde büyümelerine sağladığımız çocuklarımızın, hazır tüketerek değil, üreterek, doğal yaşama dayalı hayatlarını idame etmesi, onlardan sonra gelecek çocuklara bırakabileceğimiz en büyük miras.

İnsanlığı geleceği doğru tarım ve doğru tüketimde!

İyi haftalar!