Türkiye ile Libya arasında imzalanan 'deniz yetki alanlarını sınırlandırma' mutabakatı Doğu Akdeniz'de tüm dengeleri değiştirdi. Türkiye'yi 41 bin kilometrelik bir alana hapsetmek isteyen Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın bölgedeki enerji rezervleri konusundaki planları alt üst oldu.

Anlaşmanın ardından Yunanistan Libya hükümetine nota verip, Libya büyükelçisini ülkesine gönderdi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ise Doğu Akdeniz'deki yeraltı zenginliklerini koruma altına almak için Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na başvurdu.

Doğu Akdeniz'deki her adım Türkiye kamuoyunda olduğu gibi Yunanistan'da da kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.

Yenisafak'ın haberine göre gelişmeleri değerlendiren Yunan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Paunis Nikolas, "Doğu Akdeniz'e yönelik enerji konusundaki planlarda Türkiye'nin görmezden gelinmesi zor bir durumdu. Türkiye tek taraflı tepki gösterecek ve koşullar daha da zorlaşacaktı. Son günlerde yaşananlar bunlardır. Türkiye ve Libya'nın meşru hükümeti bir mutabakat zaptı imzaladı. Eğer iki ülke parlamentosunda bu kabul edilirse, anlaşmanın yasal olduğuna dair somut kanıtlar yaratacak" ifadelerini kullandı.

"Türkiye ile Libya arasındaki anlaşma sonrası bölgedeki üstünlük Türkiye'ye mi geçti?" sorusuna:  "Bundan emin olamam ama Türkiye'nin diplomatik inisiyatifi tekrar kazandığını söyleyebilirim. Endişe veren durum şu ki, Yunanistan ve Türkiye 'sıfır noktasından' hareket ediyor. Bir çatışma durumu endişe verici bir konu. Bu oldukça can sıkıcı bir durum. Son günlerde "Türkiye ile Yunanistan arasında savaş çıkacak mı?" konusu çok tartışılıyor. Türkiye doktrin ve donanımlar açısından daha üstün. Herkesin sorumlu davranması gerekiyor" diye yanıt verdi. 

"Doğu Akdeniz'deki anlaşmazlıklar nasıl çözülür?" sorusuna yanıt veren Nikolas, "Doğu Akdeniz'de sorunların çözümü her ülkenin 'Münhasır Ekonomik Bölgesi'ni sınırlandırmasıyla sonuçlanacaktır. Türkiye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs arasında anlaşmazlık olduğu için bence Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na gidilmeli ve adil bir çözüm için yardım almalıyız. Bu şekilde bir krizden ve sıcak bir çatışmadan kaçınmış olacağız" dedi.