Obezite tehlikesi artıyor

Obezite tehlikesi artıyor

Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Gülden Ballı, günümüzde obezitenin kronik bir hastalık olarak tanımlandığını söyledi.

Ülkemizde neredeyse her üç kişiden birinin obez olduğunu dile getiren Dr. Ballı, “Hareketsiz bir yaşam tarzı; karbonhidrat ve yağdan zengin, glisemik indeksi yüksek gıdalar, şeker içeriği yüksek içecekler, fast food tüketimi, porsiyon büyüklüğünün artışı, uzamış açlık süresi, gece yeme alışkanlığı obezite sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yetersiz uyku ve genetik yatkınlığın da risk faktörü olduğu bilinmektedir. Cushing hastalığı (kortizol yüksekliği), hipotiroidi (tiroid hormon eksikliği), polikistik over sendromu, büyüme hormonu bozuklukları, psikolojik faktörler (depresyon, mevsimsel duygulanım bozuklukları vs) ve bazı ilaçlar, obezitenin bilinen tıbbi nedenlerindendir” diye konuştu.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre obezitenin önlenebilir ölüm sebepleri arasında sigaradan sonra 2'nci sırada yer aldığını kaydeden Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Gülden Ballı, vücut kitle indeksi (VKİ) ne kadar yüksek ise ölüm riskinin de o kadar yüksek olduğunu sözlerine ekledi.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Obezitenin kalp krizi, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol seviyesi, damar içi pıhtı oluşumu, insülin direnci, şeker hastalığı, depresyon ve böbrek yetmezliği gibi pek çok rahatsızlığa neden olabildiğini belirten Dr. Gülden Ballı, şunları söyledi: “Obezite tedavisinde altın standart; diyet, egzersiz ve davranışsal destek tedavilerinin kombinasyonudur. Başarısız olunan hastalarda ilaç tedavileri, mide balonu, mide botoksu, mide bypass ameliyatı ve tüp mide ameliyatı da uygulanabilecek tedavi yöntemleri arasındadır. Tüp mide yeme kısıtlayıcı bir obezite ameliyatıdır. Midenin yaklaşık %80’inin çıkarılması ile hacmin küçültülmesini sağlayan ameliyat şeklidir. Günümüzde ilk tercih olarak laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak yapılmaktadır. Mide bypass ameliyatında, tüp mide ameliyatından farklı olarak bu ameliyat türünde mide çıkartılmaz, barsakların bir kısmı, ameliyatta oluşturulan küçük mide poşuna bağlanarak devre dışı bırakılır. Hem yeme kısıtlayıcı, hem de emilimi bozucu bir obezite ameliyatıdır. Mini gastrik bypass ameliyatı ise gastrik bypass ameliyatına bir alternatif olarak ortaya çıkmış, teknik olarak daha basit ve ameliyat süresi daha kısadır. Komplikasyonları gastrik bypassa oranla daha azdır. Hem yeme kısıtlayıcı, hem de emilim bozucu bir ameliyattır”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.