Üç iklimin ekim başı kök salmış ulu sediri.
Yangın mahalline dönmüş gri ruh, hala diri.
TUTUNAMAYANLAR kurak neslin yağlı kendiri.
Ötekiler köksüzlükte usta, O, toplumun nadiri.

Kaçak suçlar, taammüden işlenen kötülük var.
TEHLİKELİ OYUNLAR çok albayım, dört duvar.
Sözcükleri dantel dantel dokumuş, şahsuvar.
Başsız cesetler dolaşıyor, bilgeler ruhu sıvar.

Soğuk ve acımasız olanın her mevsim baharı.
KORKUYU BEKLERKEN artar, cehennem harı.
Derdi insan olmak olana, dünyanın yok yararı.
Hakikate yolculukta, ölümlüler verir son kararı.

Daha ne güzellikler istifliyecekti, yoktu zamanı.
Beyni uranyum tarlası, Ocak'a yetişmedi amanı.
Aklı terleten od, BİR BİLİM ADAMININ ROMANI.
Akıntıya kürek çeken giz adamların en yamanı.

Bir tümceyi bilinçsiz bilinçten bilince taşıyanlar.
Gerçeği hor görüp, OYUNLARLA YAŞAYANLAR.
Yaralanmış yürekleri kanatırcasına kaşıyanlar.
Kartal ıssız, despotlarca dağıtılmış aşiyanlar.

Yuva yapmış daktilonun tuşuna bir naif yürek.
GÜNLÜK'ler büyük sahrada sonsuz bir sürek.
İnsan harcında kurşuni kalemi altın bir kürek.
Edebiyatın ortasına dikilmiş en baba direk.

En büyük erdem, kendini bilmek olmalı insanda.
EYLEMBİLİM hayal,  ünvanlı yalanlar bir yanda.
Edebiyat ve sanat aşkı dolanıp durmalı kanda.
Bu güzellikler yoksa, yaşanmaz iki kapılı handa.

Av.Yusuf AKIN/ 28.01.2021/İzmir