Okumak yetmemiş! Ali Eyce yazdı...

Okumak yetmemiş! Ali Eyce yazdı...

"Haberi okuduğumda herkes gibi şok içinde kaldım..."

Haberi okuduğumda herkes gibi şok içinde kaldım.  

Üniversite öğretim üyesinin, ihaleyi alan firmaya abartı ücretler yazdı, karşılığında rüşvet istedi, rüşveti cebinde yakalattığı, gözaltına alındı ve tutuklandı.

Sen o kadar üniversite sıralarında oku, yaz. Mühendis olacağım diye çabala, bütün zorluklara, yeri geldi mi kuru ekmek yiyerek, yeri geldi mi gece yarılarına kadar düşünerek çalış, sonra daha da çalışarak üniversiteye öğretim üyesi, akademisyen olarak girmeyi başar.

Buraya kadar tebrik etmek lazım, okuyanı, okuduğunu anlayanı ve anladığını anlatabileni.

Peki her şey para için mi?

Akademisyen olmak para için yapılan bir iş olsaydı, kapitalist sistemde en iyi okuyan ve okuduğunu anlatabilen değil, en iyi para sayan ve para kazandıranlar akademisyen olurdu sanırım.

Sen üniversitede öğrencilere eğitim verecek kadar zekâya sahip olduğunu ispatlamış iken, daha çok para kazanmaya da tamah edecek kadar hangi ara kafandaki bilgiler kirlendi.

Sen üniversitede yeni bir şeyler bularak, bilime, eğitim katkı koyacak çalışma ortamına sahip iken, daha çok para kazanmak için hangi ara cebindeki para sana yetmez oldu.

İhaleye giren bir firmanın, kapitalist davranışını, ticari düşüncesini anlarım da, mühendislik harikası yaratmak için öğrendiği sayısal verileri hangi ara para sayma makinasına dönüştürdün.

Üstelik parayı sayarken, saydıklarını cebinde tutacak, cebinde tuttuklarında polise yakalanacak ileri seviye zekaya hangi ara sahip oldun.

Senin bilimsel düşünmen gerekmiyor muydu?

Okullar açıldığında yanına gelen, eski projelerle ilgili sorular soran, yeni projeler geliştirmek isteyen öğrencilere senin yol gösterip, onlara öğretirken bilime bir şeyler kazandırmak senin görevin değil miydi?

Üstelik bu görevini yaparken, bir öğretmenden, bir polisten, senin gibi mühendislik bitiren ve fabrikada çalışan meslektaşından daha fazla gelire sahip olmadın mı?

Gençlerin, ‘Hocam, hocam’ diyerek çok şey bildiğini ve bildiklerinden faydalanmaya çalıştığı bir ortamda, maddi kazancını küçümsesen bile manevi olarak duyduğun haz sana neden yetmedi mi?

İhaleye giren firma yetkilisiyle masa başına oturup, ‘hangisi kaç para, olmadı yükselt bu para’ diyerek kendine 300 Bin TL çıkar sağlamak, sana cezaevinde şimdi nasıl bir maddi ve manevi haz vermiş olacak.

Demek ki neymiş, bazen sadece ve sadece okumak yetmiyor muş!

Okuduğunu anlamak, okuduğunla yaşamak ve okuduğun kadar dik durmak da gerekiyor muş!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.