“Babanızın ölümünden kendinizi sorumlu tutsanız nasıl hissederdiniz?”

Hareketli günler yaşıyor dünya… Tarih sayfalarında yer alacak günler yaşıyoruz. Ekran karşısından bir dizi izler gibi izliyor kimileri sınır ötesi operasyonları, kimileri de yüreği her an duracakmışcasına heyecanla. Sebebi her ne olursa olsun bir savaş var ortada, bir de evlerini, ailelerini, hayallerini bırakıp sefere çıkmış askerler… Her biri yaşamlarına geri döndüklerinde  heybelerinde bolca savaş anısı eklemiş ve ne yazık ki psikolojik olarak yıpranmış olarak dönecekler. Allah yardımcıları olsun her birinin, her birimizin. Hepimizin bir yakını, tanıdığı, komşusu, arkadaşı, sevdiği şu an “Barış Pınarı” operasyonu ile sınır ötesinde.

Konusu savaş gibi görünse de aslında özünde bir aile ve kardeşlik öyküsü barındıran bir kitaptan bahsedeceğim bugün sizlere. Tudem Yayınlarından çıkmış Children’s Book Ödüllü yazar Michael Morpurgo’nun kaleme aldığı KAYIP ZAMANLAR.

Kayıp zamanlar… “Merkezinde iki kardeşin arkadaşlığını taşıyarak, okura derin bir sevgi aktaran, sinemaya uyarlanmış dokunaklı bir savaş romanı”. Savaş temasını yoğun olarak işlese de arka planında bir aile hikayesi bulacağınız bir eser. Engelli bir çocuğa, kardeşe sahip olmanın yıpratıcılığı, kardeşler arası bağların gücü ama en önemlisi de çocukluk algısının kişinin yaşamını nasıl da etkilediğini anlatıyor Kayıp Zamanlar bizlere.

Küçük yaşta babasını kaybeden ve bu kayıptan kendisini sorumlu tutan bir çocuğun hikayesi bu. Masumiyet ve sevgi ile örülen kardeşlik bağının en güzel örneklerini gözler önüne seren Tommo’nun hikayesi. Abisinin orduya katılması zorunlu hale gelince daha küçük olmasına rağmen abisi Charlie ile birlikte orduya gönüllü katılan Tommo’nun… Çocukluğu boyunca yoksullukla ve zorbalıkla mücadele eden iki kardeşin karşılaşacakları kötülüğün, savaşın kötülüğünün anlamsızlığının hikayesi. Aynı zamanda küçücük yüreklerde filizlenen kocaman bir aşkın da hikayesi.

Her yaştan herkesin okuması gereken, özellikle de orta okul dönemi çocuklarına mutlaka okutulmasını önereceğim bir kitap KAYIP ZAMANLAR. Kitapta Birinci Dünya Savaşı’yla ilgili bolca tarihi bilgi veriliyor ve haksızlığa uğramış iki cesur askerin yüzleşmek zorunda kaldığı zorluklara parmak basıyor. 

Kitapta bir çocuk gelişimci olarak ben en çok etkileyen şey “AİLE” kavramı oldu. Simdi soruyorum size: 

Doğuştan zihinsel engelli bir evlada ya da kardeşe sahip olsanız ne yapardınız? 

Babanızın ölümünden kendinizi sorumlu tutsanız nasıl hissederdiniz? 

Bir hayvanla duygusal bağ kuran evladınıza o hayvanın ölümünü nasıl anlatırdınız? Peki ya ailesinden birinin ölümünü?

Okulda çocuğunuz dışlansa ya da çocukluğunuzda okulunuzda dışlanmış olsaydınız kime sığınırdınız? 

Kardeşinizin savaşa zorunlu katılacağına şahit olsanız gönüllü eşlik eder miydiniz? 

Savaş ortamından evinize mektup yazacak olsanız yaşadığınız cehennemi yazarak onlara da psikolojik olarak aynı cehenneme dahil eder miydiniz? 

Yukarıdaki soruların hiç birinin tek bir doğru cevabı yok… 

Cevabı olmayan kayıp sorular. Kayıp sorulara yanıt veren sıcacık bir aile birliği ve yıkıcı bir savaş günlüğü okumaya hayır mısınız?

Okuyun… Okuyananne öneriyor.