Medya Ege- İzmir'i şirin ilçesi Karaburun'un Saip Köyü'ndeki Olcak Pınarı'nın suyunun yeniden akması etkinlikle kutlandı. Düzenlenen etkinliğe Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Saip Yaşam Kültürünü Koruma Geliştirme Dayanışma ve Ekolojik Üretimi Destekleme Derneği ve Saip köyü muhtarı Alev Er Akın, TRT Sanatçısı İlhami Kanber Sazı, İzmir İl opera sanatçısı Yunus Kırılmış, Aktivist Kuaför Harun Cici ve bölge halkı katıldı. Renkli görüntülere sahne olan etkinlikte katılımcılar yaşanabilir doğayla iç içe ekolojik üretimi destekleme ve geliştirmek için bir araya geldi.

Olcak Pınarı ile ilgili düşüncelerini dile getiren Saip köyü muhtarı Alev Er Akın şunları belirtti;

İki oluğundan sürekli gürül gürül su akardı. Hele yağmurun bol olduğu günler, yalaktan taşacak kadar coşardı. Her pınarın bir çınarı olduğu gibi, o da çınarsız olamazdı. On kişi el ele verse gövdesini belki saracak yaştaki çınar, köyün gençlerinin isimlerini de üzerinde taşırdı. Bu yaramazlığa kızmaz, onca çakı darbesine kırılmaz, sanki her isimle bir dal daha büyürdü.

Köyün iki un değirmenine de hayat verirdi. Sabah tarlaya tütün kırmaya, öğleden sonra Olcabük’e denize girmeye gidenler, tepenin yokuşuna sarmadan önce burada elini, yüzünü yıkar, buçuklusuna soğuk suyunu alır, dönüşte yine aynı tören tekrarlanır, hayvanlar sulanır eve öyle geçilirdi.

Etrafındaki, toplasan ancak bir dönüm edecek bahçeler, öyle verimliydi ki köyün tüm sebze ihtiyacı buradan karşılanırdı. Narların her biri kuzu kellesi iriliğinde, sebzenin her çeşidi en parlak renkte olurdu.

Bir gün köyün içme suyu azalınca artezyen vurmak gerekti ve ne yazık ki bu, Olcakpınarı’nın hayat damarına denk geldi. Su kesildi, değirmen sustu, ağaçlar küstü, kuşlar kaçtı. Bahçeler dikilmez oldu. Sebzelerin salındığı bahçeleri otlar kapladı.

Yıllar, yıllar sonra o günlerin son şahitleri ihtiyarladığında, tekrar parlak günlere dönmeye heves ettiler. Bahçeler dikilemese de pınar aksın, gölgesinde insan sesi ve kuş cıvıltısı çoğalsın, çınar eski neşesine dönsün istediler. İstemek, başarmanın ilk koşulu değil miydi?

Bu gün Olcakpınarı yeniden doğdu. Onu yaşatacak olanlara da, gökyüzünden onları mutlulukla seyreden atalarına da selam olsun.