Gediz Elektriğinin fatura yazma ve fatura bedeli toplamada gösterdiği titizliği, hassasiyeti ve sistemli çalışmayı sokak aydınlatmalarındaki büyük tehlikeleri yok etmek için beklemek de doğal olsa gerek.

Daha önce de kaç yerde gördük ve kaç kere yazdık.

Sayaç okumaya çıkardığı ekiplerden küçük bir ekip oluştursa Gediz Elektrik, sokak aydınlatmalarındaki bu tehlike halleri kontrol etse ne vatandaşa isyan ettirecek konu, ne de onların bu isyanını yazmamızı gerektirecek bir tek cümle kalır.

Gediz Elektriğin en tepesindeki vatandaşa soruyorum, işin sadece paraları saymak mı?

Gediz Elektriğin en altındaki vatandaşa soruyorum, işin sadece sayaçların rakamlarını yazmak mı?

Bu para ile sayma arasında yok musunuz?

Para ile sayma arasında kalan insanı görme ve insanı düşünme yeterliliğiniz yok mu?

Gediz Elektrikte insan ilişkileri, halkla ilişkiler, araştırma geliştirme, risk yönetimi vs biriminiz yok mu?

Bakın burası güzel İzmir’imizin, güzel Karşıyakası’nın, güzel Bostanlı Mahallesi.

Aydınlatma direği bütün muhteşemliğiyle metrelerce yükseklikte taşıdığı ışıkla, geceyi aydınlatıyor, insanları düşünerek.

Aynı direk, yerden sadece bir metre yükseklikte, kapağı açık elektrik panosuyla yoldan geçen vatandaşa, sokakta oynayan çocuklara büyük tehlike saçıyor.

Çocuk bu ne yapar ki orada, ne işi var ki orada diye düşünüyorsanız bu da sizin düşünce basitliğiniz.

Çocuklar nerede, ne görse, ellemeden, kurcalamadan, orasına, burasına bakmadan duramaz.

Ya bu direklerin elektrik açık yerlerindeki o renkli kabloları merak birilerini çekse, birilerini koparmaya çalışsa ne olur?

Allah korusun olmasın da olursa ne olur söyleyeyim, ÖLÜR!

Gediz Elektriğe en üstündeki vatandaşa, en altındaki vatandaşa, para ile sayaç arasında sıkışan beyinlerine soruyorum:

İnsan hayatı sizin için önemli mi?

Değilse sorun yok, insanlığınızla ilgili sorularımızı kendimize saklıyoruz.

Ölsün insanlar!

Yaşasın Gediz Elektrik diyoruz!