İzmir’in hazır giyim sektöründe domino taşı olan Ege Giyim Sanayicileri Derneği(EGSD) Başkanı Mukadder Özden yaşanan olayların ardından sektöre önerilerde bulundu. Son 8 aylık ihracat oranlarının memnuniyet verici olduğunu ifade eden Özden, ihracatın daha da arttırılması gerektiğinin altını çizdi. Ticaret hacminin olumsuz etkilenmemesi için bazı tedbirler aldıklarını söyleyen Özden, “Ağustos ayı Türkiye ihracatı % 7, Ege ihracatı % 19 arttı. Egeli hazır giyimciler ise Ağustos ayında 117 milyon dolar ile zirvedeki yerini korudu. Ekim ayından itibaren 2017 yaz siparişleri gelecek. Asıl tablonun o zaman belli olacağını düşünüyorum” dedi.

“Müşteri kaygısı gideriliyor”

Son zamanlarda Güneydoğu’da yaşanan terör olaylarının ve komşu ülkelerle yaşanan siyasi krizlerin ihracat yapılan ülkelerde tedirginlik yarattığını belirten Özden, 15 Temmuz olaylarından sonra da yaşanan büyük çaplı operasyonların Türkiye için istikrar bozuluyor kaygısı yarattığını ancak Türk Milleti olarak hepsinin üstesinden gelindiğini söyledi. 15 Temmuz sürecinden sonra müşterilerin sipariş kaygısı da yaşadığını açıklayan Özden, “Bazı müşterilerimiz projelerini ticari risk yaşamamak için başka ülkelerde gerçekleştirmeyi düşündüler. Açıkçası haberdar olduklarımızı ülkemize kazandırmak için gerekenleri yaptık. Türkiye’ye seyahat konusunda çekinceleri olduğu gördüğümüz noktada bizler gitmeyi tercih ettik. Yurtdışı ve yurtiçi fuarlara çok daha fazla katılma ve çok daha iyi hazırlanmanın yollarına bakıyoruz. Sanayiciler olarak aynı zamanda birer kültür elçisi gibi çalışıyoruz. O nedenle koleksiyon üretme konusunda kapasitelerimizi arttırıyoruz” diye konuştu.

İhracat rakamları memnun ediyor

Daha çok Ar-Ge ve ticari alım hevesini arttıracak ürünlere yöneldiklerini dile getiren Özden, “Şu an sezon geçişi nedeni ile sektör yavaşlamış durumda. Ağustos ayı Türkiye ihracatı % 7, Ege ihracatı % 19 arttı. Egeli hazır giyimciler ise Ağustos ayında 117 milyon dolar ile zirvedeki yerini korudu. Bir de dini bayramların öncesi ya da sonrasında ilan edilen resmi tatiller piyasaları olumsuz etkilediğini de vurgulamak istiyorum. Temmuz ayından bu yana 18 gün bayram tatili, 1-2 hafta arası yapılan yıllık izinler de eklenince kapasite düşmesine, gecikmelere yol açtı. Piyasada gevşemeye yol açmamak için bu alışkanlıktan vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“Barış noktasında birleşmeliyiz”

Ülke olarak yaşanan tüm çatışmalardan tedirgin olduklarını söyleyen Özden, bu süreçte barış noktasında birleşilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ülke olarak, yurtta ve dünyada barışı tesisi etmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduklarını ifade eden Özden, “Ülke imajı konusunda dikkatli söylemlerde bulunmalıyız. Bu süreçte hakkımızdaki eleştirileri ciddiye alıp yapıcı bir şekilde yanıtlar vermeliyiz” diye konuştu.

Yaz saati alarm veriyor

Yaz saati uygulamasının değiştirilmesi ve Avrupa ülkeleri ile ortak zaman diliminin azalması noktasında iş kapasitesinde sorunlar olacağını dile getiren Özden, “Cepteki kuş, daldaki kuştan iyidir. Bu pazara zarar vermeden öncelikle buradaki ticareti arttırmanın yoluna bakmak yeni yazar edinmeye çalışmaktan daha hesaplı bir yatırımdır. Bu konunun da gözden geçirilmesini istiyoruz. Tekstil ve Hazır Giyim sanayimizin alt yapısı çok güçlü. Bu gücü arttırmak için girdi maliyetlerimizin makul seviye olmasına, nitelikli iş gücü konusuna yönelik çalışmaları da samimi bir şekilde sürdürmeliyiz.  Panik değiliz, sadece tedbirliyiz” dedi.