Medya Ege- Pandeminin ilk ev çalışma günlerinde belki günlük bakımımızı yapmadan ve hatta yataktan kalktığımız kıyafetler ile tüm günü geçirdik. Bu bize kolaylık sağlarken ’oh be’ de dedirtmiş olabilir. Ancak nerdeyse 2 ayı geçkin süredir evden çalışıyoruz. Kendimizi saldığımız adına da rahatlık dediğimiz bu kıyafet düzeninin iş performansınızı nasıl etkilediğinin farkında mısınız?  Madem böyle rahat oldu, pandemi ortadan kalkınca hep beraber eşofmanlarımızla, bakımsız, makyajsız iş ve sosyal hayatımıza devam edelim. ‘Olur mu hiç, ayıp olur’ dediğinizi duyar gibiyim. Nedir yani siz başkaları için mi giyinip günlük bakımınızı yapıyorsunuz. Başka bir deyişle siz başkaları için mi yaşıyorsunuz. Öncelikle kendisine değer vermeyen, saygı göstermeyen birinin, başkalarına saygı gösterebileceğini düşünmüyorum ben. Giyinmeyi bir rutin olmaktan çıkarır, giyinmek için giyinmeye başlarsak, kıyafetin ruhunu hisseder bize kazanımlarının farkına varmaya başlarız.

Evden çalışan bir danışanım için, yaşam stiline uygun giyim tazı belirlemek üzere bir çalışma yapmıştık.       

Konunun uzmanları evde çalışma kurallarını şöyle özetliyor;  

‘Evden çalışırken başarılı olmanın sırrı iş disiplinini koruyabilmek. Günlük iş stiline uygun bir giyim tarzı, kişisel bakım ve mesai saatleri içerisinde mümkün olduğunca özel hayattan izole bir ortam yaratılması ve işe odaklanma.’    

Siz odaklanmaya çalıştıkça, beyniniz cazip teklifler ile sizi caydırmaya çalışacaktır. Bu yüzden çalışma odanızı mümkün olduğu kadar az eşya olmasına dikkat edin. Masa, sandalye ve iş için gerekli elektronik cihazlar ve not kâğıtları dışında her şey sizi riske sokar. Televizyon karşısında bir kanepe sizin için en büyük tuzaktır.         
                                                                                                    
Sabah kalktığımız zaman pijamamızı yatak odasında bırakarak başlamalıyız güne. Çalışma masamıza günlük kıyafetlerimizi giyerek geçmeliyiz. Kravat takmasak ta giyeceğimiz gömlek ve pantolon bizim işe konsantre olmamıza yardımcı olacaktır. İşimizi tamamladıktan sonra evimizde yapacağımız spor için, spor kıyafetlerimizi giymeliyiz. Günün kalan kısmı için, alacağımız duş ile enerjimizi arındırarak, keyif kısmına geçebiliriz. Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi bu işin çok basit bir reçetesi var. Normal günlerde nasıl bir yaşam stili oluşturdu isek, evde de onu korumak. Siz aynısınız, işinizde. Sadece koşullar değişti ve yaşam alanınız. Buna adapte olabilirseniz başarınızı sürdürebilirsiniz.

Bir de şöyle bir öngörümü paylaşmak istiyorum sizlerle. Yeni normalde geniş ağlı şirketler, işletme maliyetlerini kontrol altında tutabilmek için, çalıştığınız ofisi kapatıp, sizi evden çalışmaya yönlendirebilirler. Lütfen bunu da göz önünde bulundurarak, bu süreci bir prova gibi algılayın. Bağlı bulunduğunuz şirketler sizi değil sistemlerini değiştirsin, dileğim budur.  

İŞİNİ EVİNDEN YÖNETMEYENLER İÇİN;

Birçok meslek gurubunun işlerini evden yürütmek gibi maalesef bir şansı yok. Bu pandemi günleri bittiği zaman hepimiz rutin hayatımıza geri dönerek, kaldığımız yerden devam edeceğiz. Kaldığımız yeri elimizden geldiğince yukarıda tutmak için gerekli olan şey, içinde bulunduğumuz süreçte dengede kalmayı başarabilmek. Bilincimiz ile ruhumuzu ve onları taşıyan bedenimizi dengede tutabilirsek, karlı çıkma ihtimalimiz olduğunu düşünüyorum. Maddi kayıplarımızı telafi edecek yine bizleriz. Bu süreçte manevi olarak kendimizi beslersek işimize geri döndüğümüzde yolculuğumuza devam edebiliriz. Günlük zaman yönetimimizi koruyalım. Aksi halde, iş anlamında kaybettiğimiz vaktin üzerine bir de rutinimize dönmek için vakit harcarız.

Rutinlerimiz değişse de, bizim güvende hissetmemizi sağlayacak döngülerden vazgeçmememiz gerektiğini düşünüyorum. E tabi, güvenin başarı için en önemli anahtarlardan biri olduğuna inanıyorsanız.  

Bu zorlu süreçte, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ sözü ile kıymetlerini bildirdiği sağlık sektörünün her kademesi başta olmak üzere, hizmet sektöründeki çalışanların önünde minnet ile eğiliyor, tüm dünya için pandemi sürecinin en az üzüntü ile sona ermesini diliyorum.