Denizci kentlerde, şehrin kıyı boyunca yer alan güzelliklerini, şehre gelen misafirlere ve kentlilere denizden seyredebilme olanağı sağlayan deniz araçları da ilk göze çarpan unsurlardandır. Ve şehirler, özellikle akşamları ışıklandırılan yapıları ile eşsiz güzellikte bir havaya bürünürler. Kıyıdan denize bakıldığında, bu yapılara sırtı dönük olan kişiler, oysa denizden bu yapılara yüzü dönük olarak baktıklarında, bu eşsiz güzelliğin daha çok farkında olurlar. Hele ki, bir de, güzel bir müzik eşliğinde, keyifli bir akşam yemeğini yiyip içkisini yudumlarken, şehrin bu güzelliklerini denizden seyredenlerin yaşayacakları keyfin değerine paha biçilemez.

Nasıl ki, Paris’te Seine Nehri’nde, ya da Budapeşte’de Tuna Nehrinde, Rusya’da bir kanalda, New Orleans’da Mississippi Nehri’nde, ya da İstanbul Boğazı’nda benzer tarz restoran gemilerinde şehrin tüm güzelliklerini güzel bir yemek eşliğinde misafirlerine seyrettiren deniz araçları var, neden bu araçlar İzmir Körfezi’nde de olmasın?.. Ve neden bu tarz gemiler İzmirli POSEIDON tarafından yurtdışında müşteriler için tasarlanıp üretiliyorken, İzmir’de de yapılmasın? Ve neden bu tarz deniz araçlarının tasarım ve imalatından işletilmesine kadar yaratacağı istihdam ve potansiyelden mahrum kalınsın?..

POSEIDON olarak Azerbaycan’daki Eurovizyon için tasarladığımız ve imal edilen ve Bakü’ye gelen resmî heyetlerin ağırlandığı 50m boyundaki V.I.P. restoran gemisi, Rusya’daki Concord Restoranları için konsept olarak tasarladığımız restoran gemileri ve Dubai’li bir yatırımcı için tasarladığımız yine 50m boyundaki modern restoran gemisi örneklerini İzmir’de benzeri örnekler teşkil etmesi açısından yeniden gündeme getirmenin önemli olduğunu düşünüyoruz ve yerel yönetimler ile olası yatırımcıların ilgi ve dikkatine sunuyoruz.