Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, “Direnme ve mücadele azmini, yakından bildiğim nitelikli hemşire ordumuzun, tüm mesleki sorunlarını aşacağına inanıyorum. Korona salgınında, büyük özveriyle çalışan hemşirelerimize, Derneğimiz adına şükranlarımızı sunuyor; tüm hemşirelerimizin Dünya Hemşireler Gününü kutluyorum” dedi.

Prof. Dr. Tülin Oygür, 12 Mayıs Uluslararası Dünya Hemşireler Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında görüşlerini, “Onlar kendilerini, ‘kanatsız melek’ değil; bilimsel profesyonel bir mesleğin mensupları olarak tanımlıyor. Tarihten bugüne haksızca sadece ‘iyilik’le sınırlandırılan hemşireliği, bugün akademik seviyeye taşıyabilmiş bu mesleğin mensuplarına ve mücadeleci kadın öncülerine büyük saygı duymalıyız”  şeklinde ifade etti.

Hastaların en zor anlarında tıbbi ve kişisel bakımlarını üstlendikleri için toplumda hemşirelere, ‘beyaz melek’,  ‘kanatsız melek’ gibi sıfatlar atfediğini kaydeden Oygür, açıklamasına şöyle devam etti:

“Kuşkusuz hemşirelikte de hekimlik, öğretmenlik gibi mesleklerde olduğu gibi; duygudaşlık, sabır ve sevecenlik gibi hassalar, başarıyı artıran temel değerlerdir. Ancak toplum olarak artık öğrenmemiz gerekir ki hemşirelik, ‘iyilik’in çok ötesinde, kapsamlı bir tıbbi bilimsel eğitimi gerektiren; çok geniş araştırma ve ilerleme alanları olan, disiplinli bir profesyonel bir meslektir.”

Hangi koşulda olursa olsun, sağlık hizmetinin verilmesinin, ekip çalışmasıyla mümkün olduğunu anımsatan Oygür, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Modern tıbbın yükselmeye başladığı 19. yüzyıldan beri, sağlık hizmetinin birincil aktörü hekimdir ama hekimle birlikte kol temasında ise hemşire vardır. Bu bilinçle, 1980’lerden sonra dünyada hemşirelik eğitimi, yeniden düzenlenmeye başlanmıştır. Öğretim program ve yöntemleri yenilenerek, bilimsel hemşireliğin önü açılmıştır. Bugün ülkemizde hemşirelik eğitimi, lisans ve lisansüstü programlarla verilmektedir.

Ancak eğitimde ilerlemiş hemşirelerimiz, hala planlama ve altyapı eksikliği nedeniyle, ciddi mesleki sorunlar yaşamaktalar. Sağlık kurumlarına yeterli hemşire atamalarının yapılmadığına ve hemşirelerimizin çok ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakıldıklarına, toplumumuz da tanıklık etmekte.

Fakat direnme ve mücadele azmini, yakından bildiğim nitelikli hemşire ordumuzun, bu sorunları da aşacağına inanıyorum. Hatta onların hastanelerde daha yaygın şekilde  yönetici pozisyonlara geleceği günlere tanıklık edeceğiz.  Çünkü buna yetkinler ve hak ediyorlar…”