Provokatör müsün, gazeteci mi?

Provokatör müsün, gazeteci mi?

Ali Eyce yazdı...

Önceki gün AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Zeybekci’nin proje tanıtım toplantısı vardı. 

Siyasetçiden daha çok sivil toplum örgütü üyeleri, siyasetçiden çok vatandaş, siyasetçiden daha çok gazeteci takip etti, proje tanıtım toplantısını.

Tek kelimeyle güzel bir proje tanıtım toplantısıydı.

Eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin projeleri anlatırken göstermiş olduğu rahat tavır, güven ve bilgi dolu anlatımı, değme sunum yapan sunucuya taş çıkartacak kadar güzeldi.

Bir ara, sahnede İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayının değil de, onun projelerini anlatan anlatımda, konuşmakta ve sununda profesyonelliğini gösteren bir iletişim uzmanı var sandım.

Merakla dinledim, o müthiş mavi ışığın görselliğiyle yapılan projelerin sunumlarını.

Birçok projenin orada sadece gösterilmesi dahi her İzmirli gibi beni de heyecanlandırdı. Yapılmasında, hem şehir olarak, hem de kişi olarak maddi ve manevi olarak neler kazanabileceğinin düşünü kurmamak elde değildi.

Dünyanın bir çok ülkesini gezmiş, incelemiş ve görmüş bir İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak Nihat Zeybekci’nin her projesi ince hesaplanmış ve ayakları yere basan projelerdi.

Her şey güzel giderken, 10 Numara İzmir diye projeler gösterilerek, konuşularak akarken basın mensuplarının olduğu yerde bir ses duyduk.

Gazeteci olduğunu düşündüğümüz orta yaşlarda birisi herkesin duyabileceği bir sesle, ‘Nah kazanırsınız’ dedi.

Bu sesi duyanların sözlü olmasa da, sessiz bakışlarıyla bir sert tepkisi oldu.

Ortamın güzelliğini bozmak istemeyen parti üyelerinin sessiz ama sert bakışlarını görmemek elde değildi.

Bu sözleri söyleyen arkadaş, gazeteci kimliğiyle oraya gelen birisiydi. Kameramı kullanıyordu, fotoğraf mı çekiyordu, haber mi yazıyordu bilmiyordum. 

Ama gazeteci kimliğiyle orada olduğu kesin.

Gazeteci olabilirsiniz, gazetecilik yapabilirsiniz, toplantısına gittiğiniz siyasi görüşü kabul etmeye bilirsiniz, takip ettiğiniz açıklamanın içeriğini kabul etmeyebilirsiniz, size söylenenin aslında olmaması gerektiğini de düşünebilirsiniz ama gazetecisiniz.

İşiniz haber yapmak. İşiniz haberi vermek.

Hatta sadece haber yapmakla yetinmeyip, varsa köşeniz, bucağınız, nahiyeniz orada tam tersi düşündüklerinizi düşünceniz olarak yazmakta da özgürsünüz.

Ama gazeteci olarak katıldığınız herhangi bir toplantının içinde, yapılan açıklamaları haber yapmak için gittiğiniz yerde, sözlü olarak tam tersi yorumlar yapamazsınız.

Bunun adı gazetecilik değil, provokatörlüktür.

Bunu yapan gazeteci değil provokatördür.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.