'Radar' rahatsızlığı radarımızda!
Ali Eyce yazdı; 'Radar' rahatsızlığı radarımızda!
2025 yılında artan trafik cezalarıyla ilgili uygulamalar hakkında yoğun şikayetler hem yazılı hem de sözlü olarak duyulur oldu.
Duyunca da konunun, biz yazsak da yazmasak da, konuşsak da konuşmasak da vatandaşın gündeminin ilk sırasında olduğunu gördük.
Yazma işimiz "Elçiye zeval olmaz" mantığıyla.
Şehirler arası yollarda radar uygulaması yoğun şikayet konusu.
Çünkü şehirler arası yollarda neredeyse her 1 km'de bir radara denk gelmeniz mümkün. Bunun yanında bir de EDS var ki; Elektronik Denetleme Sistemi, ekran başında oturanın takip edip, tespit edip; "Yaz baba yaz" mantığıyla kural gereği hareket ettiği bir sistem.
Yollardaki hız limitleriyle ilgili değişiklikler ise sürücüleri çileden çıkartacak halde.
Yolun bitmemesi bir sabır, bitmeyen yolda yerden biter gibi çıkan hız sınırı tabelaları, EDS denetimleri ve radarlar ise ayrı bir sabır ister oldu.
Trafikte artık neredeyse en standart ve en keyifli yolculuk, mahalle içinde, sokak arasında yapılan yolculuk gibi oldu.
Hız sınırı 90 km olan bir yolda giderken, birden karşınıza çıkan hız sınırı 70 km, sonra 50 km, ardından 30 km tabelaları; dur durabilirsen, uy uyabilirsen ikilemini yaşatmaya yetiyor.
Örneğin Uşak ile Afyon arasında giderken, muhtemel nüfus yoğunluğu 500 kişi olan bir beldenin ortasından geçerken, yaşam mahalinden geçtiğiniz için hız sınırınız 50 km.
O beldenin sınırına girdiğinizde bu uyarı tabelası öncelikle karşınıza çıkıyor.
Beldede toplam 500 kişi yaşadığı için beldenin ortasındaki yoldan gün içinde geçen insan sayısı en fazla 500 kişi!
Hızınızı kurallara uymak için düşürmeye çalışıyorsunuz, 90'dan 50'ye indiriyorsunuz ve evlerinde oturan, tarlalarında çalışan belde sakinlerini adeta bayram selamlaması yaparak beldenin ortasından geçiyorsunuz.
EDS sistemi varsa, paranız yoksa eliniz mecbur!
Ekran karşısında EDS sistemini takip edenler, görevleri gereği, bilgisayar oyunu oynuyor gibi cezalar yazarak trafik cezasını yapıştırıyorlar evinize, cebinize!
Milyonluk araçlarla keyifli yolculuk yapabilmek ve eskilerin deyimiyle "yolun hakkını vererek" yolculuk yapabilmek için radar kısıtlamalarında esnek davranılması gerekiyor.
Cezayı herkes yer, herkes ödemeye çalışır ama bunun bir de 5 yılda bir hesabı görülür.
Diğer taraftan trafikteki ticari faaliyetler, can sıkıcı bir başka boyut.
Kulağımla duymasam, gözümle görmesem, herkes gibi sabır çekmesem hayatta inanmazdım olduğuna.
Küçük beldelerin tam ortasına konulan trafik lambalarıyla ilgili...
Hızını azaltarak girdiğiniz beldenin ortasında kırmızıya denk geldiğinizde, beldenin ortasında duruyorsunuz trafik kuralları gereği mecburen.
Bekliyorsunuz yeşilin yanmasını ve yolunuza devam etmeyi.
Bu arada size kırmızı yanarken, başkalarına yeşil yanıyor. Ama o yeşilin yanmasından dolayı yolun sağ tarafından yolun sol tarafına geçen araç yok, insan yok, koyun yok, inek yok, köpek hiç yok.
Bekliyorsunuz dakikalarca!
Sabır çekiyorsunuz dakikalarca!
Şehirler arası yolun üzerine evler yapıp belde kuranlara!
Şehirler arası yolun ortasına lamba koyup koyun saydıranlara!
Şehirler arası yolun ortasına EDS koyup ekrandan izleyenlere!
Şehirler arası yolun sonunda ceza makbuzu göndermeyi ihmal etmeyenlere!
Tek tek selam söylüyorsunuz!
Denetim şart!
Düşünmek gibi!
Sabır gibi!
Vesselam!


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.