Macron’un helal ürünlere yönelik hadsiz açıklamalardan sonra Fransa'dan haddi aşan bir adım daha geldi. Ülkede yaşayan Müslümanlara yönelik psikolojik baskı ve İslam karşıtı uygulamalarına her gün bir yenisi ekleniyor. Fransa'da bu kez de Peygamberimiz Hz. Muhammed’e hakaret içeren ve Müslümanları rahatsız eden karikatür devlet dairelerine ait binalara yansıtıldı.

İzol yaptığı yazılı basın açıklamasında "Fransa'da olanlar tamamen bir tiyatro oyunun perde arkasında senaryou macron'a veren al yönet ve oyna diyen şirket sahibi para baronları,islam düşmanı yahudiler var.Macron bu işin vitrinindeki piyon Macron'un eline senaryoyu vermişler.Sen bu oyunu yönet ve oyna demişler.Amaç fransız vatandaşlarının içindeki islam düşmanlığını diri tutmak 

"MÜKEMMEL BİR ALGI OLUŞTURDULAR "

Peygamberimize hakaret ettiği İçin öğretmenin kafasını kesen bir kişi Deaş Sempatizanı olarak gösterilerek bir şekilde susturuluyor.Oysa ki o kişi konuşturulabilir bir şekilde etkisiz hale getirilebilirdi.Burda tek bir amaç var oda arkada delil bırakmamak.Bütün bu olayların sebebini İslamı karalamak için yapılmış bir senaryo olduğunu görmemek için zır cahil olmak lazım.

Aslında algılar macronun üzerinde, oyun onun Üzerinden kuruluyor ama bu laflar ve  Peygamber efendimize yapılan hakaret içeren gösteriler Macronu aşan şeylerdir.Macron denilen bu tiyatro oyuncusu gücünü arkasında bulunun şirket sahibi yahudi para babalarından almaktadır.

"OLAYLAR SARKOZY İLE BAŞLAMIŞTI"

Gerçekten de Macron'un ülkesinde milliyetçiliğin yükselişini engellemeye çalışmak adına belirli bazı eksenler düzleminde bir nevî "milliyetçilik yarışı" sürdürdüğü aşikârdır. Bu anlamda Macron aslında Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin 2007 seçimleri öncesinde benimsediği kampanya stratejisinin bir benzerini içselleştirmiş görünüyor.

Sarkozy vaktiyle milliyetçiliğin mücadele gücünü ete kemiğe büründüren konu başlıklarında "katı" bir duruş sergilemiş, dilini bu siyasî hesaba göre kurgulamış ve başarı sağlamıştı. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Jean-Marie Le Pen'in liderliğindeki eski Ulusal Cephe yüzde 10 bandına kadar gerilemiş, partinin tabanı ve dahi sempatizanları deyim yerindeyse Sarkozy tarafından adeta "öğütülmüştü". Ne var ki, hatırlanacağı üzere, Sarkozy 2012 yılındaki seçimleri François Hollande'a kaybetmiş ve iktidarını ikinci bir dönemle taçlandıramamıştı. Bugün görünen odur ki, Sarkozy'nin içinde ukde kalan "ikinci dönem" Macron'un eliyle canlandırılıyor ve pratiğe aktarılıyor.

"FRANSA'DA İSLAM DÜŞMANLIĞI HEP VARDI"

Sultan 2. Abdulhamid Han zamanında birisi Rasulullah'a düşmanlık içeren bir tiyatro hazırlamış. Fransada oynatılması planlanmış. Abdulhamid Han o tiyatronun oynatılmasına birşekilde mani olmuş. Daha sonra başka ülkede oynatmak istemiş ama Allah'ın izniyle Abdulhamid Han buna yine mani olmuştu.Buda gösteriyor ki sömürgeci Fransa'da İslam düşmanlığı yüzyıllardır sürmektedir.