Ruh sağlığı nasıl korunur?

Ruh sağlığı nasıl korunur?

Psikolojik Danışman Dilek Söylemez'in ruh sağlığımızı nasıl koruyacağımız konusundaki önerilerini derledik.

"Maske takmalı mı takmamalı mı, aşı yaptırmalı mı yaptırmamalı mı, mutasyonlar, yoğun bakımlar, çocuklara bulaş oranı... Tüm bu sorular belirsizlik yaratırken günlük yaşamın getirdiği sıkıntılar da eklenince sağlam durmak zorlaşıyor.

Planlar, beklentiler ile günlük yaşamın içerisinde koşturup dururken kaçırdığımız şey içe odaklanmak oluyor. Gözler açık dış dünyaya o kadar çok odaklanıyoruz ki içeride olanları fark edemiyoruz. Dış dünya korku dolu olması temel ihtiyaçlarımızdan biri olan güvende olmayı hissetmemizi engelliyor. Televizyon haberleriyle, söyleşi programlarıyla, sosyal medya ile yapıyor bunu. Kaos, karmaşa, güvensizlik ve korku... Bunlarla birlikte belirsizlik, ekonomik dalgalanmalar, kaygı ve endişe geliyor. Pandemi dönemi uzadıkça kısıtlamalar gevşetilip yeniden artınca umutsuzluk hali insanlara daha fazla yayılıyor.

ruh-hastaligi.jpg

Bu dönemde insanlar ruh sağlığını korumak için neler yapmalı?

Öncelikle belirsizliğe karşı esnek olmak gerekiyor. Yeni dünya düzeninde ekonomik dalgalanmalardan dolayı, nasıl şirketlerin hatta devletlerin belirsizliklere karşı esneyebilen, kolay uyum sağlayan, proaktif bir yanı varsa bireylerin de değişime hızlı uyum sağlama becerilerini geliştirmeleri en önemli nokta olarak karşımıza çıkıyor. Belirsizliğe karşı esnek olabilmek yeni durumlara uyum sağlamayı kolaylaştırır. Eski alışkanlıklara, eski düzene ne zaman döneceğiz gibi beklentileri geride bırakmış olmak gerekiyor. Pandemi bitse bile eskisi gibi bir yaşam beklemek kişinin uyum sağlamasını zorlaştırır. 2020 yılından itibaren, eğitimden iş hayatına ekonomiye pek çok alanda değişim başladı, kabul etmeli.

Dış dünyada toplumsal, siyasi, ekonomik, sağlık yönünde yaşanan gelişmeleri takip etmeli ancak bireyler üzerinde tedirginlik ve korku salınımının da farkında olmalı. Bunun etkisinden kurtulmak için iç dünyayı güçlendirmek gerekli. İçeride neler oluyor, hangi duygular yoğunlukta hissediliyor, hangi düşünceler zihnimizde daha fazla yer ediyor? Mevlana’nın da dediği gibi “gözleri kapatıp içeriyi görmek” bu dönemde kişileri güçlendirebilir. Önemli bir konu da anne baba olduğunuzda sorumluluğun bir kat daha artıyor olması. Çocuklar duygu durum ve belirsizliğe uyum konusunda yetişkinlerden daha güçlü olsalar bile anne babalarının etkisinde kalabilirler. Onlarla duyguları hakkında konuşmak işe yarayabilir.

Değişime ayak uydurmak, planların aksadığında hayatın gerçeği olduğunu kabul edebilmek de geliştirilmesi gereken bir meziyettir."

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.