
Saadet Partisi İzmir Teşkilatı bayramın 3. gününde bayramlaştı
Hazırbulan, emperyalist güçlerin çıkarları için işgal edip fitne ateşine attığı birçok Müslüman toprağında binlerce kişinin çeşitli olaylarda hayatını kaybettiğini açıkladı.
Saadet Partisi İzmir Teşkilatı, bayramın üçüncü günü il binasında düzenlediği programda partilileriyle bir araya gelerek bayramlaştı. İl yönetim kurulu üyeleri, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları üyelerinin hazır bulunduğu programa çok sayıda partili katıldı.
Bayramlaşma töreninde konuşan Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Zekeriya Hazırbulan, kurban bayramında yardımlaşma ve dayanışma duygularının güçlendiğini, paylaşma bilincinin arttığını dile getirdi. Bayramı yaşamaya çalışırken şehitlerin acısını içlerinde taşıdıklarını vurgulayan Hazırbulan, terörün dış desteklerinin mutlaka kesilmesi gerektiğini ifade etti. Zekeriya Hazırbulan, “Terör nereden besleniyor, dış finansman kaynağı nedir, ellerindeki silahlar nereden geliyor gibi konularla ilgili olarak mutlak surette tedbirler alınmalıdır.
Ülkemizi sırtından hançerlemeye çalışanların kimler olduğunun üzerinde durulmalıdır. Stratejik ortaklıklar yeniden ele alınmalıdır. Bin senedir kardeş olarak yaşayan Türkler ve Kürtlerin en büyük ortak paydası İslam kardeşliğidir. Biz Saadet Partisi olarak Güneydoğu'ya yönelik ekonomik ve sosyal telafi programları uygulanmasını, göçün geri döndürülmesini, milletimizin ortak çimentosu olan değerlerimize, inançlarımıza ve dinimize yeniden sahip çıkıp sarılmayı çözüm önerileri olarak sunuyoruz.” diye konuştu.
Hedefimiz İslam Birliği
Siyasi krizler, dış müdahaleler, etnik ve mezhepsel çatışmalar nedeniyle İslam coğrafyasında pek çok yerin kan gölüne döndüğünün altını çizen Saadet Partisi İl Başkanı Hazırbulan, “Çatışmanın, savaşın, katliamın, göçün, açlık ve sefaletin pençesinde olmak, adeta Müslümanların kaderine dönüşmüş haldedir. İşte daha birkaç gün öncesinde ayyuka çıkan Arakan’daki katliamlar, vahşet, işkence ve dayanılmaz acılar. Myanmar'da vatandaşlık da dâhil olmak üzere hiçbir temel hakka sahip olmayan Müslüman kardeşlerimizden üç günde üç bin kişi öldürüldü.
İslam coğrafyasının özellikle bugün yaşadığı problemler, İslam ülkelerinin uluslararası alanda güçlü bir birlik oluşturmasının ne kadar büyük önem taşıdığını daha fazla ortaya koymaktadır. Milli Görüş, siyasi arenaya çıktığı günden beri bunun önemini anlatıp mücadele etmektedir. Milli Görüş’ün İslam Birliğini hedef almakla ne kadar doğru, ne kadar yerinde bir mücadele içinde olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir” dedi.