Şeker Hastalığında Cerrahi Tedavi Mümkün

Şeker Hastalığında Cerrahi Tedavi Mümkün

Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman diyabette cerrahi tedavi yöntemlerini anlattı. 

Ekol Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman, “Diyabet cerrahisi insülin salgısını arttırmaz, vücudun insüline olan ihtiyacını azaltır. Yapılacak testlerde pankreas rezervi yeterli olan kişilerden vücut kitle indeksi (VKİ) 30 ve üzerinde iken kontrolsüz diyabeti olan kişilere ve VKİ 35 ve üzerinde iken diyabeti bulunan kişilere diyabet cerrahisi önerilmektedir.”

Uluslararası Diyabet Örgütünün verilerine göre her 11 yetişkinden birisinin diyabetli olduğunu belirten Ekol Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman, “Her 6 saniyede 1 kişi diyabet ve buna bağlı gelişen hastalıklardan hayatını kaybetmektedir. Diyabetin bu kadar sık görülmesinin ana nedenleri arasında, toplumun yaşlanması, insanların daha çok gıda tüketip, daha az hareket etmesi, beslenme tarzının değişmesi gibi nedenler yer almaktadır. Diyabetlerin yüzde 90’ı tip 2 diyabettir ve aslında bu grup hastaların çoğu cerrahi olarak tedavi edilebilmektedir” dedi.

Tip 2 Diyabetlilere Önerilir

Öncelikle yapılacak testlerle özellikle uzun süre insülin kullanmış olan hastalarda pankreas rezervinin yeterli olduğunun teyit edildiğini belirten Doç. Dr. İsmail Yaman, “Çünkü 4 yıldan daha uzun süre insülin kullanımıyla birlikte pankreasın insülin salgılama kapasitesi yavaş yavaş azalabilmektedir. Diyabet cerrahisi insülin salgısını arttırmaz, vücudun insüline olan ihtiyacını azaltır. Yapılacak testlerde pankreas rezervi yeterli olan kişilerden vücut kitle indeksi (VKİ) 30 ve üzerinde iken kontrolsüz diyabeti olan kişilere ve VKİ 35 ve üzerinde iken diyabeti bulunan kişilere diyabet cerrahisi önerilmektedir” dedi.

ismail-yaman.jpg

Diyabet tedavisinde cerrahi yöntemler

Önerilecek cerrahi tipi kişinin VKİ’ne, diyabet için kullandığı medikal tedavi tipi, dozu ve süresine, yapılacak test sonuçlarındaki pankreas rezervine, kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebildiğini kaydeden Doç. Dr. İsmail Yaman, “Cerrahi tipine karar vermeden önce mutlak ayrıntılı kan tetkikleri, gerekli diğer branş hekimlerinin konsültasyonları, endoskopi yapılmalı ve hasta ile yöntemlerin avantaj ve riskleri ayrıntılı olarak görüşülmelidir. VKİ 40 ve üzerinde iken genellikle tüp mide ameliyatı yeterli olurken, VKİ 40’ın altında olanlarda transit bipartisyon gibi gıdaların ince bağırsağın belli bir kısmını by-pass ettiği teknikler önerilir” diye konuştu. 

Transit bipartisyon ameliyatı 

Transit bipartisyon ameliyatının ilk olarak 2006 yılında uygulandığını hatırlatan Doç. Dr. İsmail Yaman, “İşlemde ilk olarak normalden biraz daha geniş kalacak şekilde tüp mide ameliyatı yapılır. Daha sonra ince bağırsak, kalın bağırsaklar ile birleştiği yerden itibaren ortalama 250 cm’den kesilir ve midenin alt ucuna bağlanır. Yapılan işlem sonucunda yiyeceklerin 3’te biri normal yoldan geçerken, 3’te ikisi yeni oluşturulan yoldan geçer. Midenin tüpleştirilmesi ile açlık hissi dolayısıyla kalori alımı azalırken, yeni oluşturulan bağırsak yolu ile karbonhidrat emilimi azalır ve insüline yardımcı hormonlar aktiflenir” dedi.

Başarı Oranı Yüzde 90

Obezite cerrahisinde olduğu gibi diyabet için yapılan cerrahi tedavilerden sonra da önemli olan yeni ve doğru yaşam alışkanlıkları kazanmaktır. Doğru hasta ve doğru yöntem seçimi, düzenli ameliyat sonrası takip ile ameliyattan 10 yıl sonrasında dahi başarı şansı yüzde 90’dır.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.