Siyasette yapılar sadece betonarme binalar değildir. Bazen bir il binası, ardındaki stratejiyle, yeriyle ve sembolik anlamlarıyla çok daha fazlasını ifade eder. AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın yeni il binası kararı da bu anlamda yalnızca bir taşınma süreci değil; çok boyutlu bir siyasi vizyonun yansıması olarak değerlendirilebilir. Gaziemir’deki mevcut yapının satılması ve Bayraklı’da, Smyrna Meydanı’na yakın, 12 katlık ticari imarlı bir arsaya taşınılması; teknik olarak “bir yer değişikliği” gibi görünse de, alt metninde dikkat çeken mesajlar barındırıyor.
AKILLI BİNA, AKILLI SİYASET Mİ?
Yeni binanın özelliklerine baktığınızda — akıllı sistemler, bin kişilik kongre salonu, enerji verimliliği, teknolojik altyapı, toplantı odaları vs. — karşınıza sadece mimari bir proje çıkmıyor. Aynı zamanda AK Parti’nin İzmir’deki pozisyonunu güçlendirme, kendini sadece iktidar partisi değil, şehir vizyonunun parçası olarak konumlama arzusu belirginleşiyor.
Bilal Saygılı liderliğinde şekillenen bu adım, İzmir teşkilatı için sadece daha konforlu bir mekân değil, aynı zamanda motivasyon kaynağı. Zira projeye bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 aylık süre koyarak ilgilenmesi, buranın parti içinde ne kadar stratejik görüldüğünü ortaya koyuyor.
ERDOĞAN’IN BALKONU İZMİR Mİ OLACAK?
Kulislerde dolaşan “balkon konuşması” iddiası, siyaseten oldukça ilginç bir perspektif sunuyor. Ankara’daki geleneksel görüntünün, İzmir gibi yıllardır siyasi rakibin güçlü olduğu bir şehirde yeniden canlandırılması, psikolojik ve stratejik bir meydan okumaya işaret eder. Eğer bu gerçekleşirse, yalnızca bir konuşma değil, AK Parti'nin “batıda güç merkezi kurma” iradesinin görsel bir temsili olarak tarihe geçebilir.
İZMİR’E MESAJ VAR
Yeni il binası ile verilen mesaj çok açık: AK Parti artık İzmir’de kalıcıyım, geçici değilim. Kiracı değil, ev sahibiyim. Üstelik bu “ev”, sadece bir siyasi parti binası değil, şehrin dokusuna entegre olmuş bir simge olacak. Smyrna’nın tarihsel arka planıyla, modern mimarinin iç içe geçtiği bu konum tercihi bile, anlatmak istenen büyük fotoğrafın küçük bir parçası.
ELEŞTİRİLERE AÇIK BİR YATIRIM
Elbette bu adım eleştirileri de beraberinde getirecektir. Özellikle muhalefet kanadı, “siyasi şov”, “imar rantı”, “parti kaynaklarının temsile dönük kullanımı” gibi başlıklarla konuyu sorgulayacaktır. Ancak eleştiriler kadar şu da nettir: Bir siyasi parti, büyümek istediği şehirde iz bırakmak istiyorsa, bunu yalnızca söylemle değil, eserle yapmak zorundadır. Bu bina o eserdir.
SON SÖZ
Siyaset, bazen bir kürsüde söylenen cümleden değil, bir temelin kazıldığı yerden okunur. AK Parti İzmir’de bu temeli attı. Şimdi gözler, o temelin üzerine nasıl bir siyasi gelecek inşa edileceğinde. Binayı zamanında bitirmek, içini akılla ve siyasetle doldurmak... Asıl mesele burada başlıyor.