CHP İl Başkanı Deniz Yücel'in eleştirdiği belediye başkanlarına konuşma yasağı konusuna açıklık getiren Dağ :"Cevap verme gereği bile hissetmediğim çok basit bir tartışma yaşıyoruz. Belediye başkanlarına konuşma yasağı diye bir genelge yayınlandığı konuşuluyor. Genelgenin yayınlanma tarihi 23 Ekim." dedi.
Programdan satır başları şöyle...
İzmir depreminin büyüklüğü konusunda yaşanan ölçüm karmaşası hakkında konuşan Dağ ," Depremin şiddetini ölçme konusunda AFAD'ın Kandilli Rasathanesi'nden daha ileri bir sistemi var. Amerikalı bir şirket depremin büyüklüğünü 7 olarak açıkladı. Biz kendi kurumlarımıza güvenelim neden Amerika'daki bir şirketin açıkladığı verilere güveniyoruz. Vatandaşımız bu açıklamalara itibar etmiyor zaten." dedi.
Hasar tespit çalışmalarının sona erdiğini kaydeden Dağ, orta hasarlı binaların durumuna değindi :" Binanız orta hasarlıysa bir sene içinde güçlendirme yapılması gerekiyor. Güçlendirme buralarda daire başına piyasa fiyatları 40 50 bin civarında. Sayın Süleyman Soylu ile görüşmeler devam ediyor. Daire başına 30 35 bin lira kadar faizsiz ya da çok az bir faizle kredi sağlanacak." şeklinde konuştu.
Deprem sonrası yapılan hasar tespit çalışmalarında az hasarlı veya orta hasarlı raporu verilen binaların depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda kafalarda oluşan soru işaretlerine açıklık getiren Dağ şöyle konuştu:
"Binanın depreme dayanıklı olup olmadığı Karot Testi ile ölçülür. Depremden sonra yapılan hasar tespit çalışmaları binanın depreme dayanıklı olup olmadığını göstermez. Bina az hasarlıysa bu durum binanın bir sonraki depreme dayanıklı olduğunu göstermez. Hasar tespiti binanın depremde ne kadar hasar aldığını gösterir. İzmir'deki binaların hasar durumunu belirleyip hızlı bir şekilde hareket etmemiz gerekiyordu. Hızlı hareket ettik. Salı günü Bayraklı'nın üç mahallesinde bu hasar tespitleri bitmişti. Bir sonraki salı da bütün İzmir için hasar tespiti bitmişti. Bayraklı, Bornova, Seferihisar buralarda her eve girildi. Diğer ilçelerde ihbara göre. 100 bin binada hasar tespiti yapıldı. "
Yıkılan ve ağır hasarlı konutlar için de proje alanları belirlediklerini anlatan Dağ:"Yedi tane proje alanımız var. Yedi proje alanı içinde; Cumhuriyet Sitesi, Barış Sitesi, Doğanlar Apartmanı çevresi, Rıza Bey Apartmanı Emre Apartmanı, Emrah Apartmanı ve Yılmaz Erbek Apartmanı var. Bu proje alanları içinde yıkılan tüm binalar ve etrafındaki riskli binaları içeren projeleri yerinde yapacağız. Bu projeler de zemin artı 5 katı geçmeyecek. Yedi tane proje alanı içindekiler ayrı bir duruma, dışındakiler ayrı bir duruma tabi olacak. . Ayrıca bir rezerv alanımız var. Şehir Hastahanesi'nin üstünde 3+1 konutlar yapılacak ve isteyen bu evlerden de alabilecek.
Yıkılan işyerleriyle ilgili ise TESKOP 50 bin lira hibe veriyor. Onun dışında ağır hasarlı ve orta hasarlı iş yerlerine 5 bin mal sahibine 2 bin 500 lira da kiracıya taşınma ve kira yardımı sağlanıyor. Maddi açıdan mağduriyeti yüzde yüz giderebilmek imkan dahilinde değil." dedi.
KYK yurtlarını ilk gece açtık
Depremden sonraki süreci anlatan Dağ:"Çadır vermekle sorun çözülmüyor. Bunun yeme- içme ihtiyacı var, lavabo ihtiyacı var. Bunun için çadırlar belli bölgelere kuruldu. AFAD, Büyükşehir Belediyemiz, ilçe belediyeler, Kızılay, bütün STK'lar alanlarda. Ayrıca güzel bir iş birliği içerisindeyiz. Bu olay siyaset dışında. Şu anda çadırlarda 3 bin 86 kişi barınıyor. Her gün de azalıyor bu sayı. 250 konteynır kuruldu. 30 Kasım deprem tarihi. Burada da hızlı hareket ettik. 2 Ekim'de koyneynırlar kurulmaya başlandı. Burada zemin düzetme çalışmaları yapıldı. Elektrik, su çalışmaları yapıldı. Pazartesi gününden itibaren çadırlarda kalan depremzedeleri bu konteynırlara alacağız. Zaman zaman KYK yurtlarını neden açmıyorsunuz diye eleştiri geliyor ama biz ilk gece KYK yurtlarını açmıştık." diye konuştu.
Buradan ucuz siyaset çıkarmaya gerek yok
CHP İl Başkanı Deniz Yücel'in eleştirdiği belediye başkanlarına konuşma yasağı konusuna açıklık getiren Dağ :"Cevap verme gereği bile hissetmediğim çok basit bir tartışma yaşıyoruz. Belediye başkanlarına konuşma yasağı diye bir genelge yayınlandığı konuşuluyor. Genelgenin yayınlanma tarihi 23 Ekim. Genel afet yönetimlerinde ilk etaplarda kriz yönetmek için farklı sesler çıkmaması için yayınlamış bir genelge. Buradaki belediye başkanlarına karşı yapılan bir şey değil. İki haftadır belediye başkanlarımız da açıklama yapıyor. Kimse onlara sen niye açıklama yapıyorsun demedi. Buradan ucuz siyaset çıkarmaya gerek yok. CHP İl Başkanı'na da yakıştıramadım. Şaşırdım." ifadelerini kullandı.
Riskli alanları Bakanlığa bildirdim demekle sorun çözülmüyor
Her belediyeye kendi bölgelerindeki riskli alanları tespit etme ve bu alanlarda kentsel dönüşüm yapma imkanı sağlanıyor. Ben bu binanın risk durumuna baktım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bildirdim deyip kenara çekilmek olmaz. Belediye iseniz bunu yaptığınızda 'yarın deprem olursa benim belgem burada, ben bunu bildirdim' değil mevzu. Bu durum konuyu çözmez. Ben burada bir kentsel dönüşüm yapmak istiyorum dendiğinde önü açılmayan bir belediye yok.
Bizler bu vatana hainlik gözüyle bakan insanlar değiliz
Dağ, İzmir depreminden sonra çokça sorulan "Deprem vergileri nerede?" sorusuna cevap verdi.
17 Ağustos 1999 depreminin ardından “geçici” denilerek alınmaya başlanan ve 2002'den itibaren de kalıcı hale getirilen deprem vergilerinin nereye harcandığı konusunda gelen eleştirilere yanıt veren Dağ, şunları kaydetti:
"Düzce depremi için 3 milyar 750 milyon, Bingöl depremi için 4 milyar 210 milyon, Elazığ depremi için 3 milyar 920 milyon, Van depremi için 13 milyar 800 milyon, depreme yönelik sağlık harcamaları 105 milyar, kentsel dönüşüm için 112 milyar 400 milyon, depreme yönelik ulaşım harcamaları 488 milyar 400 milyon lira oldu. Acil yardım yatırımlarının miktarı ise 11 milyar 500 milyon liraydı. Bu alınan vergilerin iki, üç kat daha fazlası zaten harcanmış. Muhalefet, siz bu parayı başka yere harcadınız ya da siz bu parayı cebinize attınız diyorsa ki bu kadar da ileri gittiğini düşünmüyorum. Bizler bu vatana hainlik gözüyle bakan insanlar değiliz."