Karabağlar Belediyesi’yle ilgili zaman zaman ağır eleştiriler yapsam da, vatandaşın birikimleri zaman zaman köşeme taşıyıp, eksikliklerini yüzlerine vursam da, doğru yapılan şeyi de alkışlarım.
Sadece gazetecilikte değil hayatın bütün zemininde ve sayfasında olması gereken doğru da bu.
Karabağlar Belediyesi’nin önceki gün uzun aradan sonra ilk meclis toplantısı yapıldı.
Sosyal mesafe, maske ve temizlik kurallarına uygun olarak tabi.
Korona virüsü salgını döneminde, Karabağlar Belediyesi’nin genç CHP’li Meclis Üyesi Dila Koyurga’nın Cumhurbaşkanı hedef alan geçmiş yıllara ait sosyal medya paylaşımları gündeme bomba gibi düşmüştü.
Hukuk, dönemin geçmişi, yaşın eskisi, sözlerin etkisi üzerinde evrensel kurallara göre adaleti çalıştıracak.
Ama benim vicdanımda, ne dönem geçmişi, ne yaşın eskisi, ne de sözlerin etkisi hiçbir anlam ifade etmez.
Söylenmiş mi?
Söylenmiş!
Karabağlar Belediyesi Meclisi’nin AK Partili üyeleri de, İlçe Başkanı İrfan Doğruca başkanlığında, meclis oturumda ciddi bir baskı oluşturdular.
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, sonuçta baskılara boyun eğmiş gibi yanlış bir algılama olsa da, doğru olanı yaptı.
Kendi partisinden olan meclis üyesinin sözlerinin, en geçmişine, ne eskiyen yaşına, ne de sözlerin etkisine bakmadan ayıpladı.
Milli değerlere ve manevi değerleri herkesin saygı göstermesi gerektiğinin üstüne basa basa.
Çünkü o da biliyor ki, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin bir makamında oturuyor, Türkiye’nin 45 ilinden daha fazla nüfusa sahip bir ilçesinin Belediye Başkanı.
Kendisine yapılmasını istemediğini, başkasına yapılmasını da asla isteme kriterine uygun şekilde davranarak, sözleri ayıpladı.
Alkışı da hak etti!
…
Canımı veririm diyenler nerede?
Bu arada havalar ısınmasıyla birlikte siyasetin de havası da, partilerin kongre süreçlerini bir bir açıklamalarıyla iyice ısınmaya başladı.
Normal dönemlerde bu süreçler daha hareketli geçerdi.
Ziyaretler olur, sokaklar dolaşılır, toplantı üstüne toplandılar yapılırdı.
Bakıyorum da, korona virüsü de kongreleri olmasa da, kongrelerde kendilerine bir yer arayanları çok kötü etkilemiş durumda.
Korona virüsü nedeniyle, ne kulis yapabiliyorlar, ne toplantı yapabiliyorlar, ne de siyaseten kendilerini çalışıyor gibi gösterebiliyorlar.
Aklıma bu kişilerin, meydanlarda, ‘Partimiz için canımızı veririz’ söylemleri geldi nedensen.
Korkunun bir de faydası yok derler!