Back To School

Pınar Yeşiltay Sevim

Okullar açıldı ve milyonlarca öğrenci için dönem başladı. Bir anda trafik dahil olmak üzere hayatımızdaki pek çok şey yeniden okul dönemine göre planlanmaya başladı. Servis şöförleri, anne babalar çocukların çıkış saatine göre plan yaparken, öğretmen ve yöneticiler için yoğun bir mesai dönemine adım atılmış oldu. Kitap, kırtasiye, tekstil, ayakkabı derken ailelerin ekonomik olarak bütçelerine ciddi bir gider kalemi yeniden eklendi. Sınav, ders, öğrenme süreçleri bir yarış halini aldığı için öğrencilerin kaygılarının da yeniden yeşereceği bir dönem böylece başlamış oldu.

Tüm öğrenci, öğretmen ve velilere hayırlı olsun!

Benim bugün özellikle vurgulamak istediğim konu; beklenti ve kaygı olacak.

Kim çocuğunu en başarılı, en önde ve gözde görmek istemez ki. Hangi anne baba çocuğunun başarısı ile gurur duymak ya da içten içe övünmez ki… Ancak her okulda ve sınıfta yalnızca bir tane birinci olacağı da gerçek, haliyle diğerlerinin ebeveynlerinin de aynı beklenti içinde olması çocuklar için oldukça yıpratıcı ve zorlayıcı olabiliyor bu da karşımıza daha hayır bulunuşluk sınavında bile ağlayıp baş edemeyen çocukları görmemize neden oluyor

Başarı beklentisinin çocuğa yansıtılması ve çocuğun başarı ile ilgili kaygı duymasının çocuğun gelişimine olumsuz yansımalarına değinecek olursak; dikkat ve odaklanmada azalma, çalışma isteğinde düşüş, motivasyon kaybı, özgüven zedelenmesi ve onaylanma ihtiyacı olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Daha başarılı olmalıyım derken yaşanan kaygı sebebi ile odaklanmakta güçlük çeken ve tekrar tekrar okumasına rağmen anlamayan, algılayamayan ve üzülen çocuklar.

Anne babaların ve öğretmenlerin her çocuğun özel ve biricik olduğunun farkında, yarıştırmak ve sıralama yapmak yerine her biri için gelişim alanını taktir ettiği bir yaklaşım olmadıkça bu yaşanan olumsuzluklar ne yazık ki devam edecek. Diğer yandan çıktının hala kalem kağıtla ölçüldüğü, LGS, YKSİ gibi sınavlarda yarıştırıldığı bir sistemde salt öğrenci yaklaşımlı bir bakış açısının da olması pek mümkün değil.

Keşke her çocuğun biricik olduğunun farkında, tüm gelişim alanları ve ilgi yeteneklerine göre yönlendirildikleri bir eğitim yaklaşımı olsa, işte o zaman gerçekten BACK TO SCHOOL çok daha şenlikli olmaz mıydı?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.