BESİN TAKVİYELERİ VE VİTAMİNLERİ KULLANMALI MI?

Dr. M. Fatih Sökmen

Son zamanlarda hem hekimlerin hem de vatandaşlarımızın bitkisel destek ürünleri, gıda takviyeleri ve vitaminleri sıkça kullandıklarını görmekteyiz. Peki gerçekten kullanılması gerekli midir, ihtiyacımız var mıdır? Kusursuz bir dünya da bu sorunun cevabı “Hayır, ihtiyacımız yok” olurdu. Ancak günümüz dünyasında özellikle de kronik hastalıkları olan hastalarda gıda takviyelerini kullanmak gerekli bir hal aldı.

Günümüzün endüstriyel ve modern düzeni; atalarımızın yaşamış olduğu çevreden çok farklı. Örneğin eskiye kıyasla; toprak çeşitliliği ve kalitesi azaldı, topraklarımızda yetişen sebze ve bitkilerin çeşitliliği azaldı, toksin miktarı arttı, hazır gıdalar, zirai ilaçlar, GDO lu ürünler, mevsiminde yetişmeyen sebze ve meyveler, suni hayvan yemleri v.b bizlere kolay ancak kısa bir ömür vadetmektedir. Aynı zamanda toplumda antibiyotik kullanımı, kimyasal doğum kontrol yöntemleri ve diğer tüm ilaçların kullanımı da arttı. Buna bağlı olarak bağırsak ve karaciğer hasarları arttı, kronik stresimiz arttı, uyku kalitesi ve süresi azaldı, doğada geçirilen zaman dilimi kısaldı. Tüm bu endüstriyel ve modern yaşamın negatif getirileri; bizim besinlerden yeteri miktarda vitamin mineral alamamamıza ya da alsak bile emilimini gerçekleştiremememize neden oldu. Sonuç olarak da gıda takviyelerinin kullanması kaçınılmaz oldu. Normal şartlar altında bazı vitaminler haricindeki vitaminler vücutta depolanamamaktadır bu nedenle tıp camiası tarafından fazla alımlarının lüzumsuz para harcanması olduğu düşünülmektedir. Eğer her besin öğesi insanlık tarafından katledilmeden öncesi gibi kalmış olsaydı bu yaklaşım pek tabi doğruydu.

Kanda vitamin değerlerimize baktığımızda günümüz şartlarında bazı özel laboratuvarların pahalı testleri haricinde hücre içindeki oranlara bakamıyoruz. Problemin mikro açlık yani hücresel olduğunu düşündüğümüzde ise en doğru yaklaşımın hekim kontrolünde ve tavsiyesi doğrultusunda destek ürünlerden kullanmak olduğunu düşünmekteyim. Etkin bir metabolizma için vitamin mineral eksikliklerinin ortadan kaldırılması gerekir. Bu nedenle düzenli kan tahlillerinizi yaptırmanız; eksiklik tespit edilmesi durumunda gerekli gıda takviyelerini kullanmanız veya optimum düzeyin korunması adına gerekli gıda takviyelerini kullanmanız gerekmektedir.

Burada bence dikkat edilmesi gereken en önemli nokta kullanacağımız veya kullanmayı düşündüğümüz ürünlerin bilincinde olmaktır. Aktardan rastgele alınan bitkilerin çayları ile tedavi olmayı beklemek doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü her ne kadar bu bitkilerin faydalı olduğunu düşünsek de fayda oranını etkileyen faktörler olan; bizim demlediğimiz çay ile ne kadar etken madde alacağımız, bitkinin yetiştiği ortamda ne kadar etken madde bünyesinde barındırabildiği ve hatta uygun mevsimde toplanılıp toplanılmadığı bile fayda-zarar oranını değiştirir. Bunun yerine bu konularda eğitim almış ve deneyim sahibi bir doktorun tavsiyesi ve gözetimi altında standardize edilmiş kapsül, tablet, toz ya da saşe formlarındaki bitkisel takviyelerin kullanımı modern tıbbi tedaviyi de ihmal etmemek şartı ile faydalıdır. Unutulmaması gereken nokta bu desteklerin hepsi adı üstünde destektir. Tedavisel anlamda kanıtlanmış, kanıta dayalı tıbbın yerini alamazlar. Modern tıp ve geleneksel öğretilerin sentezlenip hasta yararına birleştirilmesi ve ön yargısız bir hekimlik bence en doğru yaklaşımdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.