Bazı acılar vardır, takvim yapraklarıyla eskimez…
Bazı özlemler vardır, zamanla hafiflemez…
Anne özlemi işte tam da böyledir.
AK Parti Urla Belediye Meclis Üyesi Ümit Arslan, annesi Meral Arslan’ın vefatının yıl dönümünde mezarının başında paylaştığı birkaç cümleyle aslında hepimizin boğazında düğümlenen o cümleyi söyledi:
“Söyleyemediğimiz, içimize attığımız, gözyaşına dönüşen kelimeler…”
Bir anne gidince ev susar…
Bir anne gidince sofralar eksik kurulur…
Bir anne gidince insanın içindeki çocuk, yetim kalır.
Mezar taşında yazan birkaç tarih, bir isim…
Ama o taşın altında sadece bir beden değil;
Bir ömürlük emek, bir karşılıksız sevgi, bir evlat için edilen dualar yatıyor.
Ümit Arslan’ın paylaştığı satırlar; siyasetin, unvanların, makamların çok ötesindeydi. O paylaşımda bir meclis üyesi değil, annesini özleyen bir evlat vardı. Güçlü görünmeye alışmış bir adamın, en savunmasız haliydi o kelimeler.
Çünkü anne acısı haykırarak değil, susarak yaşanır.
İçeride kopan fırtınalar, dışarıya sessizlik olarak yansır.
Bir mezarın başında edilen dua, bazen dünyadaki en yüksek sestir.
Ve bazen insan acısını göklere haykırmaz…
Sadece başını eğip toprağa bakar.
Bugün bir evlat yine annesinin başındaydı.
Bugün bir mezar taşı, bir kez daha gözyaşlarıyla ıslandı.
Ve bir kez daha anladık ki;
Anne gidişi, bir ömürlük eksikliktir…
Mekânı cennet olsun.
Tüm annelerin ruhu şad olsun.