Cumhuriyet Halk Partisi’nin 18. Olağan Buca İlçe Kongresi dün gerçekleştirildi. Kongrede başkanlığa yeniden seçilen Çağdaş Kaya’yı, yönetimini ve tüm il delegelerini yürekten tebrik ediyorum. CHP’nin iç demokrasi şöleni olarak görülen bu kongreler, partinin sahadaki nabzını tutan, tabanın sesini yönetime taşıyan önemli organizasyonlardır.
Ancak kongre salonunda gözlerden kaçmayan bir detay vardı: Ön sırada iki boş sandalye… Birinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, diğerinde ise CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu yazıyordu. Normal şartlarda bu isimlerin kongreye katılmasını bekler, alkışlarla karşılanmasını isterdik. Ancak bugün durum farklı. İmamoğlu ve Aslanoğlu, devam eden yolsuzluk soruşturmaları kapsamında tutuklu. Yani bu sandalyelerin boş kalması tesadüf değil, bir gerçeğin yansıması.
“Show” algısı yarattı
Kongreye katılan birçok siyasetçi ve delege, bu sahneyi şaşkınlıkla izledi. “Adamlar cezaevinde, burada sandalyelerine isim yazmak ne kadar gerçekçi?” diye soranlar oldu. Bu tepkilerde haksız sayılmazlar. Çünkü siyasetin samimiyet testlerinden biri de kriz anlarında verdiğiniz tepkidir. Boş sandalyelere isim yazmak, bazıları için bir dayanışma göstergesi olabilir. Ancak çoğunluğa göre bu, daha çok bir “siyasi şov” izlenimi yarattı.
Gerçekçilik beklentisi
Siyaset, topluma güven vermekle başlar. Toplumun güvenini kazanmak için gösterişten ziyade net bir duruş, şeffaf bir açıklama ve kararlı bir yol haritası gerekir. Hele ki ortada ciddi soruşturmalar varken, “biz yanlarındayız” mesajı boş sandalye ile değil, kamuoyuna yapılacak güçlü ve samimi bir açıklamayla verilmelidir.
CHP’nin önünde zor bir dönem
CHP İzmir örgütü önümüzdeki süreçte hem hukuki süreci hem de kamuoyu algısını yönetmek zorunda. Tabandaki güveni korumak için daha gerçekçi, daha cesur adımlar atılmalı. Yoksa bu tür sembolik jestler, sadece günü kurtarır ama yarın büyük bir hayal kırıklığına dönüşür.