CHP İzmir'den 'atanamayan öğretmen' çağrısı!

CHP İzmir İl Başkanlığı, ataması yapılmayan öğretmenlerin sesini duyurmak ve "Köy okulları yeniden açılsın" demek için basın açıklaması gerçekleştirdi.

CHP İzmir İl Başkanlığı, ataması yapılmayan öğretmenlerin sesini duyurmak ve "Köy okulları yeniden açılsın" demek için basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in yanı sıra CHP İzmir Milletvekilleri Atila Sertel ile Tacettin Bayır, CHP ilçe Başkanı, KESK Genel Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, il yöneticileri ve atanamayan öğretmenler katıldı.

Parti adına açıklamayı yapan Başkan Yücel, yaşanan atama sorununun temel nedenlerinden birinin. Plansız eğitim fakültesi açılması ve kontenjanların artırılması olduğunu ifade etti ve sorunların çözümü için iktidara seslendi.

“ATANAMAYAN ÖĞRETMEN SAYISININ 2023’TE 1 MİLYON OLMASI BEKLENİYOR”

AK Parti iktidarında eğitimin kalitesinin düşürüldüğünü ifade eden Başkan Yücel, “Milli eğitim politikalarımız 15 yıl boyunca FETÖ’ye emanet edilmesi ve son 5 yıldır da AKP iktidarları ve tek adam yönetiminin basiretsizliği sayesinde tam bir adaletsizlik ve insan haklarını sorunu haline dönüşmüştür. Hak ve hukuk tanımayan, liyakat yerine itaati ve sadakati tercih eden, Milli Eğitim’i düşünmeyen bir yönetim anlayışının yarattığı son 20 yılın en büyük mağdurları, şüphesizdir ki hakları çiğnenen yılları ve emekleri çalınan, ataması yapılmayan öğretmenlerimiz, dolayısıyla da öğretmensiz kalan çocuklarımızdır. Resmi verilere göre Türkiye’de 460 bin, sendikalara göre tespit edilemeyenlerle birlikte yaklaşık 700 bin ataması yapılmayan öğretmen bulunuyor. Her yıl ataması yapılmayan en az 25 bin öğretmen, işsizler ordusuna katılıyor. Umutsuzca atanmayı bekliyorlar. Sistem bu şekilde giderse atanmayan öğretmen sayısının 2023 yılında 1 milyonu bulması bekleniyor” dedi.

“BUGÜNKÜ İKTİDARIN AYIBI UTANCI VE GÜNAHIDIR”

Ülkede öğretmen ihtiyacı varken atanamayan öğretmenlerin olmasının tezat olduğunu ifade eden Başkan Yücel, uygulanan bu politikalarla kaynakların da heba edildiğini belirtti ve “Ataması yapılmayan öğretmenlerimize yaşatılanlar hem cumhuriyetimize yakışmayan hem de öğretmenliğin onurunu ayaklar altına alan bir durumdur. Aileleri tarafından bin bir güçlükle okutulan, okurken çalışmak zorunda kalan, sırf mezun olmak için insanca ihtiyaçlarını bile asgari düzeye indiren genç öğretmenlerimizin hayalleriyle oynamak, onları özel dershane ve özel okullarda düşük ücretlerle çalışmaya, devlette açlık sınırında istihdam etmeye, hamallık, garsonluk, kuryelik, tezgahtarlık ve işportacılık yapmaya zorlamak, ancak ve ancak bu ülkenin geleceğini karartmaktır. Okulda dersi boş geçen çocuklarımız dururken, her geçen sene başarı sırasına geriye düşen ülkemiz, ders yükü altında ezilen kadrolu öğretmenlerimiz ve kalkınmayı bekleyen bir cumhuriyetimiz varken eğitim ordumuzun genç neferleri başta olmak üzere eğitim almış gençlerimizin başka işlerde çalışmaya zorlanması asla ve asla kabul edilemez. İşte AKP iktidarlarının yanlış ve yandaşa dayalı politikaları, ataması yapılmayan öğretmelerimiz için kullanılacak kaynakların da heba olmasına sebep olmakta, ülkemiz sadece ekonomik olarak değil, ilim ve fen yolunda da yoksullaşmaktadır. Bu yoksulluğun önüne geçecek genç öğretmenlerimiz ise KPSS’den çok yüksek puan alsalar bile kadrosuzluğa yenilmekte ve maalesef işsizler ordusuna katılmaktadır. Hem mesleklerini yapmak hem de geçimlerini sağlamak için verdikleri bu psikolojik savaş maalesef ki onların da tüm ruh halini etkilemekte ve bu yola zaman zaman pes eden gençlerimiz acı bir sona kurban olmaktadır. Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği en çok intiharın yaşandığı meslek gruplarından birisi haline getirmek bugünkü iktidarın ayıbı utancı ve günahıdır. Tüm bu yaşananlara karşı sessiz kalan, çözüm varken hayata geçirmeyen atanamayan öğretmenlerin sesini çıkarmayanlar bugünün iktidarı olanlar, saraylarda zevk-i sefa içinde yaşayanlardır” diye konuştu.

“BU İŞİN MİMARI DA VARSIN AKP İKTİDARI OLSUN”

Köy okullarının yeniden açılması çağrısını yineleyen Başkan Yücel, çözüm için iktidara seslendi ve “Köy okulları zaman kaybetmeksizin açılmalı ve ataması yapılmayan öğretmenlerimiz bu okullarda öncelikli olarak göreve başlamalı. Eğer 17 bin kapalı köy okulu açılırsa hem öğrenciler köylerinden uzak beldelere taşımaktan kurutulacak, hem de ataması yapılmayan öğretmenlerin ataması yapılacak. Köy okullarının kapanması eğiti sistemine vurulmuş büyük bir darbedir. Köy okullarının açılması hem sistemin yeniden cumhuriyet ayarlarına dönmesinin hem de ataması yapılamayan öğretmenlerimizin sorunlarının ortadan kalmasına sağlayacaktır. Bu konuda meclise gelecek her türlü önerge, yasa değişikliğine destek olacağımıza buradan söz veriyoruz. Buradan bir çağrı yapıyoruz bu işin mimarı da varsın AKP iktidarı olsun diyoruz. Siz bu değişikliği yapın, milletin ve öğretmenlerini sorunlarını çözün bu bize yeter. Türkiye’de yaşanan bu sorunların önemli nedenlerinden biri de plansız bir şekilde eğitim fakültelerinin açılması ve kontenjanlarının artırılmasıdır. Türkiye’de her 10 üniversite öğrencisinden bir öğretmen yetiştiren fakültelerde eğitim görüyor ve plansız programsız eğitim yaklaşımıyla eğitim fakültelerinde öğrenci sayıları artmaya devam ediyor. Bu kadar gencin milyarlarca liralık eğitim maliyeti ve yıllarca eğitime harcanan zaman sağlanamayan istihdam koşullarından hem maddi hem de toplumsal israfa dönüşmektedir. MEB’de 2021 yılında 1 ayda 120 saat ücretli çalışan bir öğretmenin eline geçen para 2 bin 200 lira. Bugün binlerce öğretmen 120 saatin altında çalışıyor. 120 saatin altında çalışan ücretli öğretmenler 2 bin 200 liranın çok altında maaş ve ücret almak zorunda kalıyor. Atamasını yapmadığı öğretmenlere bu koşullarda yaşamayı dayatan MEB kendi açıklamalarına göre Türkiye’de bugün 100 bin öğretmen açığı bulunuyor. Bu açıklaması ile MEB ataması yapılmayan öğretmenlerin hayalleri ve emekleri ile birlikte varını yoğunu çocukların geleceğine yatıran ailelerle ve genç öğretmen adayları ile adeta alay ediyor” ifadelerini kullandı.

“MAHKUM ETTİĞİNİZ İŞSİZLİĞE SON VERİN”

Atama sorunlarının çözümü için atılması gereken adımları da sıralayan Başkan Yücel, şunları söyledi; “Adında adalet ve kalkınma olan AKP iktidarı gelin bu inada MEB’e yaptığınız bu kötülüğe öğretmenlerimize reva gördüğünüz açlık sınırındaki ücrete ve ataması yapılmayan öğretmenlere mahkum ettiğiniz işsizliğe son verin. Acil çözüm önerimizi de paylaşıyoruz. 17 bin köy okulu derhal yeniden açılmalı. Eğitim fakültesi sayısı ev öğrenci kontenjanı ihtiyaca göre belirlenmeli ve buralarda nitelikli eğitim verilmeli. Devlette taşeron öğreten utancına son verilmeli. Tüm öğretmenler kadrolu olarak meslek onuruna yakışır şartlarda istihdam edilmelidir. MEB ivedi bir şekilde 100 bin açık öğretmen kadrosuna derhal atama yapmalıdır."

“ÖNÜMÜZE SANDIĞI BİR AN ÖNCE KOYACAKLAR VE…”

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ise sorunların çözümü için erken seçim ve sandığı işaret etti ve “Plansız ve programsız bir çalışma içinde bu iktidardan bir şey beklemek çok zor. Bu işlerin düzelmesi duayla olmayacak. Önümüze sandığı bir an önce koyacaklar ve biz de gereğini yapacağız. Öğretmenlerin göz yaşlarını dindirme zamanı geldi. Geliyor gelmekte olan” dedi.

GERİCİ VE DİNCİ NESİLLER YETİŞİYOR

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise uygulanan eğitim politikaların gerici ve dinci nesiller yetiştirdiğine dikkat çekti ve “Güvencesiz çalıştırma sistemine karşı yoğun bir mücadele yürütüyoruz. Tükiye’de yaşadığımız ekonomik krizle ülke giderek daha fazla uçuruma sürükleniyor. Öteden beri Milli Eğitim'de yoğun sorunlarla karşı karşıyayız. AKP iktidara geldiği günden bu yana eğitim sistemini hedef almıştır. 4+4+4 eğitim sistemiyle dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz açıklamasıyla birlikte eğitimde dinselleştirme politikalarıyla karşı karşıyayız. Her gün bu yurtlarda her öğrencimizin tacize ve tecavüze uğradığı sistemle karşı karşıyayız. Türkiye’nin kanayan yarası olan bu eğitim sisteminin sosyal demokratik normlara dönüştürülmesi gerekiyor. Bugün eğitim alanında bir planlamadan söz edemiyoruz. Pandemi sürecinde de yoğun krizle oldu. Plansız, niteliksiz ve neredeyse her köye açılan üniversite ve yüksekokullarla birçok öğrencimizi işsiz bırakan politikalar tercih edildi. Yandaştan v ekendi sermaye grubundan yana politikalar hayata geçirildi. Bugün baktığımıza ücretli öğretmenler 100 bini aşıyor. Türkiye’de öğretmen açığı bunun en azından 2 katı. Bu iktidar tercihini kadrolu, nitelikli ve bilimsel eğitimden yana kullanmadığı için eğitim alanında da açlık sınırının altında 90 bin ücretli öğretmen çalıştırılıyor. Arkadaşlarımız açlığa mahkûm ediliyor. Sorunun nedeni neyse ona karşı mücadele etmek gerekiyor. Bizce sorun iktidar ve onun eğitim alanında uyguladığı gerileştirme ve dinselleştirmeye yönelik politikalardır. Bizim bununla hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. 100 bin öğretmenin atanması ve eğitimdeki var olan sorunlar daha da derinleşmeden çözülmeli. Biz bu politikalara karşı 18 Aralık günü bir miting yapacağız. Gücümüzü ve sözümüzü birleştirirsek gitme vakti gelen iktidarın gitmesini çabuklaştırırız” diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri