EGOYLA YAŞAMAK

Banu Pirinçcioğlu

Egonun sonu nefretmidir?

Gözlerim doğru görüyorsa eğer, evet nefrettir. Sevginin yaşamadığı, egonun gelip yerleştiği insan bedenini, ruhunu iyi tanırım.

Kim olduğunu çığlık çığlığa herkese duyurmak isteyen, isminin önüne arkasına yüceltici sıfatlar koyan insan egoya yenilmiş demektir.

Benim dediğim olacak diye, ayaklarını beş yaşında çocuk gibi yere vuran, istediği olmayınca heryere saldıran şımarık çocuk misali. Çocuğu susturusun yine, ama ergende zor.

Terbiye de edemezsin, lakin alacağını almış,  bu yaştan sonra şırıngayla versen bünye almaz.

Tanıdınız mı? Siz de bu tarife uyan kaç kişi tanıyorsunuz?

Sadece ben, başka herkes gitsin ve hatta yaşamasın diyen. Insanı sevip saymadığından hayvana yüksek derecede şiddeti mazur gören yüksek mertebede insanlar. Yüksek mertebe maddi güçtür, egonun da eşlik ettiği muhteşem ikilidir. Önünde duramazsınız, çarpar geçer. Şehrin en havalı yerinde otursan da, altında trilyonluk araban üç katlı villan da olsa yetmez. Okuduğun okullar, aldığın eğitimler seni kurtarmaz.

Kuralları hiçe saymak ve hatta kanunları bile tanımamak, evinin önünden geçene hadsizce saldırmak. Istediğini alamayınca, sözünü dinletemeyince hırsına yenilip, yerdeki kediye yemek vermek isteyen yetmiş yaşındaki hanımefendiye saldırmak. Ve bunu haklı görmek. Egodur.

Benim dediğim olmadı, ben de geceyarısı villamdan çıkarım kimseler yokken yerdeki kedileri elimdeki sopayla döverim diyen egosu tarafından ele geçirilmiş beyefendi. Yakalandığı kişinin de sopasıyla üzerine yürümekte sakınca görmeyen yüksek egolu kişi.

Etrafta kedi de olmasın evimin önünden tüylü tek hayvan geçmesin diyen acınası çift. Kedi düşmanı anne baba. Kendi çocuğunu kucağına alıp sağa sola saldıran, küfür etmekte sakınca görmeyen bir zavallı kadın.

Iyi niyetle dünyaya getirdikleri bir yaşındaki çocuğa acırım ben. Bu zihniyetle büyütülmek, büyüdüğünde anne babasına benzeyecek olmak.

Hala bir şans varken, iyi birey olmayı öğrenin. Saygı duymayı öğrenin ki, saygı beklemeye haddiniz olsun.