Emekli olacaklar dikkat!

Ali EYCE

Güne değil, primi değil yaşa takılanlar, yaşları ne olursa olsun gün ve primleri barajı geçmişse emekli oluyorlar.

Ne zaman derseniz, karar resmi gazete yayınlanıp, kişiler SGK’na emeklilik için başvurup, işlemleri tamamlanıp, muhtemelen Şubat ayında yatacak ilk maaşlarıyla birlikte.

Yaştan dolayı emekli olanları sevindiren haberi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklayınca Türkiye’de en az 20 milyon kişi kendi durumunu merak etti, en az 10 milyon kişi de emekli olduğu için, evinde emekli birisi olduğu için mutlu oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 Milyon 250 bin kişinin emekli olmaya hak kazandığı kararının içinde Türkiye’de 31 Milyonun üzerinden istihdam rakamını yakaladıklarını açıkladı.

Bunu niye açıkladı derseniz öz mantığı şöyle.

Türkiye’de 31 Milyon kişi çalışıyor, üretiyor ve SGK primlerini yatırıyor, emekli olanlarda onların yatırdığı paralardan maaşlarını alıyor.

Tıpkı kendileri çalışırken yatırdıkları primlerle, emekli olanların maaşlarını aldıkları gibi.

SGK basit bir döngü içindedir, çalışan prim yatırır, emekli olabilen maaş alabilir.

Çalışan insanların çok olması, emeklilerin maaşlarının varlığını veya yokluğunu, miktarını direk etkiler.

O yüzden istihdam sadece çalışma hayatı için değil, emeklilik hayatı içinde çok önemlidir.

Yaştan dolayı emekli olanların şimdi başka bir düşünce aldı.

Emekli oldu olmaya, emekli olmaya hak kazandı kazanmaya da, kaç para emekli maaşı alacak?

Yeni soru bu, yeni gündem maddesi bu.

Emekli olan herkese bol keseden para verilmiyor, verilemiyor.

Oradaki mantık da yine ‘Ne koydun, ne alırsın?’ mantığı içinde.

Hiç unutmam aylık kazancı 30-40 Bin TL olan bir avukat büyüğümüz kendisine bağlanan atıyorum 500 TL emekli maaşına isyan etmişti.

Söylediğinde ben de garipsemiştim, o kadar para kazan aldığın emekli maaşına bak!

Ama sonrasında öğrendik ki, avukat büyüğümüz ayda 30-40 Bin TL cebine atarken, SGK ya daha az prim ödemek için kendisini asgari ücretten sigortalı göstermiş.

E kasasına koyduğu para düşük olunca da, kasa açıldığında içinde çıkan para da küçük olmuş.

Giren ne ki, çıkan ne olsun misali!

Şimdi emeklilik ortamına girenlere de küçük bir öneri de bulunayım.

Emekli oldum, para elden, su gölden diye her şeyi koyu verip, kahve köşelerine, cami havlularına, kaldırım taşlarına tüneyeyim demeyin sakın.

Tamam, para az veya çok garanti ama üretmeyen, üretemeyen, dünya da kendisini gereksiz olarak gören insan psikolojisi diye bir hastalık var!

Dikkat edin bu hastalığa yakalanmayın, ömrünüzün atıyorum son çeyreğini ya kendinizi dağlara vurarak geçirirsiniz, ya da psikolojik ilaçlarla ‘Yıkılmadım ayaktayım, dertlerimle baş başayım’ şarkısını söylemeye başlarsınız.

Emekliliğiniz daha rahat yaşamanıza ve çalışmanıza vesile olsun!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.