Fetrek Çayı alarm veriyor! Yetkililer sessiz!

Arif ÇAYAN

İzmir…

Yıllardır “çevreye duyarlı şehir”, “yeşil kent”, “yaşanabilir İzmir” söylemleriyle anlatılır.

Peki soruyorum:

Fetrek Çayı zehir akarken bu İzmir gerçekten sahipsiz mi?

Yaklaşık 20 gündür Fetrek Çayı’nda yaşanan çevre katliamını kamuoyuna duyuruyoruz.

Rengi değişmiş bir su, yoğun koku, köpüklenme…

Hayvanların yaklaşmadığı bir dere, tarlasına su veremeyen çiftçi, endişe içinde bekleyen yurttaşlar…

Yapılan haberler on binlere ulaştı.

Ama karşılığında ne oldu?

Derin bir sessizlik.

Bu sessizlik artık sadece yerel yöneticilerin değil, devletin ilgili tüm kurumlarının sessizliğidir.

50 yıldır çiftçilik yapan Mahmut Amca diyor ki:

“Toprağımız kirlendi, yeraltı sularımız kirleniyor. Ama kimse bir şey yapmıyor.”

Bu sözler basit bir şikâyet değildir.

Bu sözler tarımın, gıdanın ve halk sağlığının alarmıdır.

Buradan açık açık soruyorum:

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay,

Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir,

Torbalı Kaymakamı Adem Çelik,

İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan…

Peki ya Ankara? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı nerede?

İzmir İl Müdürlüğü neyi bekliyor?

Alınan numunelerin sonuçları neden açıklanmıyor?

Tarım ve Orman Bakanlığı nerede?

Bu suyla sulanan tarım alanları denetlendi mi?

Yeraltı sularında analiz yapıldı mı?

Bu ürünler sofraya gelirse bunun hesabını kim verecek?

Sağlık Bakanlığı nerede?

Bu kirliliğin insan sağlığına etkisi araştırıldı mı?

Bölgede yaşayan yurttaşlar için bir risk analizi yapıldı mı?

Ve elbette soruyorum:

İzmir Valiliği bu zincirin neresinde duruyor?

Sayın yetkililer,

Daha neyi bekliyorsunuz?

Bir çevre felaketinin “resmen felaket” sayılması için ille de toplu balık ölümleri mi olması gerekiyor?

İlle de tarım tamamen çökünce mi harekete geçeceksiniz?

Bakın, bu iş sanıldığı kadar karmaşık değil.

Hatta biraz teknik bilgiyle, biraz da vicdanla çözülebilecek bir konu.

Bu dereye deşarj yapan kaç tesis var, bellidir.

Dereden numune alırsınız.

Tesislerin atık su analizleriyle eşleştirirsiniz.

Sonuç zaten sizi failin kapısına götürür.

Ama burada sorun teknik değil.

Burada sorun irade eksikliğidir.

Çünkü hâlâ şu soruların hiçbirinin cevabı yok:

• Atığı döken firmalar tespit edildi mi?

• Ceza kesildi mi?

• Faaliyet durdurma kararı alındı mı?

• Savcılığa suç duyurusu yapıldı mı?

• Kamuoyuna neden şeffaf bir açıklama yapılmadı?

Yoksa yine klasik yöntem mi devrede?

“Numune alındı” deyip konunun zamanla unutulması mı bekleniyor?

Şunu herkes bilsin:

Fetrek Çayı sadece bir dere değildir.

Fetrek Çayı topraktır, sudur, tarımdır, yaşamdır.

Bugün bu dereye sahip çıkmayanlar,

Yarın sofraya gelen zehirden de sorumludur.

Bu yüzden susmak,

Bu yüzden görmezden gelmek,

Bu yüzden topu birbirine atmak kabul edilemez.

Bu şehir sahipsiz değil.

Ama sahip çıkması gerekenler görevini yapmazsa,

Gazeteci yazar,

Vatandaş sorar,

Vicdan konuşur.

Ve biz sormaya devam edeceğiz:

Bu İzmir bu kadar mı sahipsiz?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.