Horlama Nasıl Engellenebilir?

Prof. Dr. Mustafa Kazkayası, “Kadınların kas yapıları daha farklı olduğu için horlama erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülüyor” dedi

Horlama, horlayan kişiden daha çok o kişiyle birlikte uyuyan veya yakında bulunanları rahatsız ediyor. Horlamanın havayollarını oluşturan yapıların niteliğini yitirip sertliğini kaybetmesiyle gevşeyip sarkması sonucunda havanın daralan bu bölgelerden geçerken etraf yumuşak dokuları titreştirmesi sonucu ortaya çıktığını belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kazkayası, “Kadınların kas yapıları daha farklı olduğu için horlama erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülüyor” dedi.

ERKEKLER DAHA ÇOK HORLUYOR

Horlamayı oluşturan darlığın üst solunum yollarında burun, geniz, dil kökü, bademcikler ve yutak çevresindeki daralmayla ilişkili olduğuna değinen Prof. Dr. Mustafa Kazkayası, “Havanın geçtiği alan daraldıkça doğal olarak horlama da şiddetlenecektir. Özellikle uykuda sırtüstü pozisyonda yatarken kasların iyice gevşemesiyle yumuşak damak, küçük dil ve dilin de arkaya kayması sonucu horlama daha belirgin hale gelir. Kadınların yüzde 10 ile erkeklerin yüzde 30’unda horlama görülüyor. Kadınların kas yapılarındaki farklılık nedeniyle horlama daha az izleniyor ancak menopoz sonrasında kadınların da horlama oranlarında artma oluyor” şeklinde konuştu.

OKYANUS SUYU İLE BURUN TEMİZLİĞİ YAPILABİLİR 

Uykuda solunum düzensizliklerine neden olmayan horlamanın bazı önlemlerle hafifletilebileceğini aktaran Prof. Dr. Kazkayası, “Öncelikle sigaranın bırakılması ve kilo vermek şarttır. Okyanus suları iyi burun temizliği yaparak burnu açmak kaliteli bir uykunun olmazsa olmazıdır. Gece yatağa gitmeden en az iki saat önceden yemeyi bırakmak, akşam yemekleri sonrası abur cubur atıştırmalara son vermek ve uyku saatlerinden önce alkollü içki almamak bu tedbirlerden bazıları olabilir. Yüksek yastıkla yatmak ya da yatak başını yükseltmek ve uykuda sırtüstü pozisyona dönememek için pijamanın sırt kısmına tenis topu büyüklüğünde bir top bağlamak oldukça işe yarar önlemlerden. Bu palyatif önlemlerin yetersiz kaldığı durumlarda Kulak Burun Boğaz muayenesi sonrasında hastalarımız uyku laboratuvarında bir gece uyutulurlar ve ileri tanı bu şekilde konur” dedi.

UYKU APNESİ ÖLÜMCÜL OLABİLİR 

Uyku apnesinin uykuda 10 saniyeden fazla süren nefes durması sonucunda ölüme kadar uzanabilecek risk taşıyan bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kazkayası, “Burada horlamaya sebep olan faktörler çok ileri derecede hastayı rahatsız ederler. Boyunun kısa ve kalın olması bu durumu daha da komplike hale getirir. Hastalarda horlama, sabahları yorgun kalkma, uykuyu alamama, gündüz uyuklama hali, uykuya temayül, baş ağrısı, çarpıntı, ritim bozuklukları ve hipertansiyon şikayetleri görülebilir” açıklamasında bulundu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri