MEDYA EGE - Yönetmenlikten senaristliğe, sinemadan müziğe uzanan çok katmanlı sanat geçmişiyle tanınan Ceyda Aslı (Kılıçkıran) Farnsworth, yeni albümüyle evrensel bir yükselişe imza attı. Köklerinden aldığı derin kültürel mirası çağdaş bir yorumla buluşturan sanatçı, müzikal üretimini yalnızca bir albüm formunun ötesine taşıyarak “içsel bir yolculuk”, “sanatsal bir vizyon” ve “ruhsal bir aktarım” olarak sunuyor.
Sanatçının kardeşi Fidayda Kılıçkıran, kaleme aldığı duygusal metinde, Farnsworth’un çocukluk yıllarında babası Mazlum Nusret Kılıçkıran’ın sazından yükselen ezgilerle büyüdüğünü, Aşık Veysel’den büyük ustalara uzanan kültürel bir çevrede yoğrulduğunu belirtti. Kılıçkıran, ablasına karşı duygularını şu ifadelerle aktardı:
"Yıllar önce aynı köşede, ablamla yapmış olduğum , samimi röportajı yazarken içimde tuhaf bir sezgi vardı: Onun yürüdüğü her yolun Ülke sınırlarını aşacağı hep belliydi hep biliyordum...
Fakat bugün geldiğimiz nokta, o sezginin bile çok daha ötesinde.
Ablam, Ceyda Aslı (Kılıçkıran) Farnsworth…
Köklerinden aldığı gücü evrensel bir dile dönüştürerek, kendi iç sesini dünyaya taşıyan özel bir sanatçı.
Yeni albümüyle üstelik tüm yaratıcı katmanlarına ruhunu koyarak o yıllarca işlediği yeteneklerine bir kapı daha açtı: Bu kez sadece bir albüm değil, bir vizyon sundu.
Ceyda Aslı (KILIÇKIRAN) Farnsworth, yılların biriktirdiği bütün yolculuğunu, bütün arayışını ve bütün dönüşümünü yeni albümünde bir nehre dönüştürdü.
Köklerinden taşıdığı suyu, dünyaya akan geniş bir ırmağa çevirdi şimdi.
Çocukluğunda babası; Mazlum Nusret Kılıçkıran’ın her sabah ustalıkla çaldığı bağlama sesiyle uyanan Ceyda, sonrasındaki tüm günlerini Aşık Veysel ve babasının büyük usta sanatçı arkadaşlarıyla, ozanlarla, aşıklarla, kimi zaman sahnelerde, babasının ardında Mazlum Nusret Kılıçkıran’ın derlediği türkülere can vererek Kimi zaman da bir bağlama notasını babasının dizinde öğrenerek geçirdi…
Türk halk bilimi ve Türk halk müziği ile yoğrulan bu çocukluk bugün evrensel bir müziğe dönüştü…
Bu albümle sadece müzik yapmamış karanlık koridorlarda ışıktan izler bırakmış adeta …
Bu albümün içinde hem çocukluk var, hem bilgelik.
Hem acı var, hem teslimiyet.
Bugün ablamın bu albümüne bakarken onu bir sanatçı olarak değil, bir ruh olarak görüyorum: kendi içinden geçtiği kavşakların her birini müziğe dönüştürmüş hâlde.
Sanki önce kendi içinde bir mabede girmiş, içteki dağları, dipteki uçurumları, çocuksu yaraları ve yetişkin ağırlıklarını teker teker eline almış, sonra hepsini birer nota gibi aynı göğe bırakmış.
Bazı sanatçılar üretir. Bazıları ise önce kendini dönüştürür, sonra o dönüşümün ışığını dünyaya bırakır.
Ablam Ceyda Aslı Farnsworth’un yeni albümü işte tam olarak böyle bir ışık…
Bir emeğin değil, bir varoluşun sonucu.
Bu albüm, dışarıdan bakınca bir müzik projesi.
Ama içine girdiğinde başka bir katman açılıyor:
Bir tür içsel yol, kişisel bir tapınak, sanatçının kendi ruhunda yürüdüğü ezoterik bir patika.
“Baba Shining” tam da bu bütünlüğün kalbi.
Hem bir dua, hem bir saygı duruşu, hem de çok derin bir kabulleniş.
Kendi köklerine selam verirken uluslararası bir sahneye adım atma cesaretini de duyuyorsun.
Hem çok kişisel hem evrensel.
Hem içe kapanık hem ışığa açık.
Bu şarkı, ablamın çocukluğunda duyduğu tınıların, babamızın mirasının, yolunu aydınlatan tüm öğretmenlerin ve kendi içsel arayışının birleştiği bir merkez.
Şarkı aynı zamanda İngilizce Sanskritçe ve bir Mantra…
Ablamın sinema geçmişi, yönetmenlikte senaristlikte zaten bir çok ödülle taçlandırılmışlığı….
O kulvarlarda da kadın olmanın kadim bilgeliği ve sosyal temalara duyduğu ilgi, müziğin içinde de belirgin bir iz bırakıyor.
Şarkılar sadece bir tını değil; bir düşünce, bir duruş ve yıllar süren bir içsel çalışma barındırıyor.
Benim için bu albüm, ablamın sanatsal kariyerinin değil, kendi iç yolculuğunun da bir dönüm noktası.
Yıllar önce burada bir başlangıcı yazmıştım.
Bugün bir sonuç yazmıyorum aslında, çünkü bu albüm bir son değil.
Bir eşik.
Kendine doğru yürüyen bir sesin dünyaya açılma anı.
Ve ben, onun kardeşi olarak binlerce yıl kalıcı olacak bir sanatçı olduğuna gururla inanarak...
Ama hepsinden öte bir okur olarak, bir dinleyici olarak şunu söyleyebilirim:
Bu albüm, sadece dinlediğiniz bir eser olmayacak.
Size bir yol açacak….
Işık olacak…
Babamın kültürel mirasına saygıyla…
Ablama duyduğum gurur ve onurla ve tüm okuyucularıma sevgiyle…