İZMİR BAROSU’NUN AÇIKLAMASINA İMZAMI ATARIM DA!

Ali EYCE

İzmir Barosu geçtiğimiz gün, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. İzmir Barosu önünde yapılan açıklamaya, avukatların yanı sıra siyasi parti ve sivil toplum temsilcileri de katıldı.

Açıklama o kadar ince, o kadar güzel yazılmış ve okunmuş haldeydi ki, haberini okurken altına imzanızı atmamanız insan olarak mümkün değil.

Mülteci olmak dünyanın genelinde bir sorun

Bu sorunun kaynağı ise dünyanın kaynaklarına sahip olmak isteyen güçlü devletlerin ve insanların, güçsüz devletlerin ve insanların üzerinde oynadıkları savaş oyunları.

Güçlü devletlerin yönetimlerindeki insanların açıklamasına bakarsanız, kimsenin kimseden bir karış toprak istediği, toprağında göz olduğu yok.

Ama açıklamanın arkasından gelen hareketleri bakarsanız, demokrasi getireceğim, medeniyet getireceğim, zulmü engelleyeceğim, şiddeti durduracağım düşüncesiyle göz koyulan kaynaklara saldırma, ele geçirme ve sömürme.

Şener Şen ile İlyas Salman’ın filmindeki o anekdot aklıma geldi.

‘Bir sor niye yaptım?’

İzmir Barosu’nun açıklamasını yerinde bulmuşken bir de eleştiri hakkımı kullanmak zorundayım avukat kardeşlerimin düştükleri durumu görebilmeleri açısından.

Bu ülkede 5 milyonun üzerinde Suriyeli insan mülteci durumunda.

Yani ülkelerindeki iç savaşta ölmemek için ülkemize sığınmış durumdalar.

Birileri ülkelerindeki bu durum var iken, onları ülkelerine göndermeyi taahhüt eden açıklamalar yaparak, bu ülkede ırkçılık söylemini horlatıp, ‘Mülteci istemiyoruz’ diye slogan haline getirmeye çalışırken de tepki vermeleri gerekirdi.

Mülteci sorununu sadece 20 Haziran’da güzel açıklamalar, evrensel görüşler bildirerek yapmak yeterli olmuyor.

Var olan sorunun ırkçı söylemlerle insanlık soruna haline getiren insanları da görmek, buna karşı da anlık söylemler geliştirmek gerekiyor.

Her yıl yüzlerce insanın öldüğü denizlerdeki mültecilerin ölümlerine neden olan ülkelere karşı da söylemler geliştirmek gerekiyor.

Mülteci sorunu sadece İzmir’e, sadece Türkiye’ye ait yerel bir sorun değil.

Sorumluluğu bütün devletlerin, bütün insanlığın üzerinde.

İnsanlık adına bu güzel evrensel düşünceyi sadece 20 Haziran’ın geldiği gün değil, evrensel şekilde her zaman, her sorun olduğunda, her ırkçı söylem çıktığında, her insan denizlerde boğulduğunda dile getirmek gerekir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.