İzmir başarılı örnek

Siyaset bilimci Prof. Dr. Korel Göymen, küresel eğilimlerde ulusal planlar yerine yerel-bölgesel planların ve yerelde kalkınmanın öne çıktığını belirterek “Artık yerel yönetimlerin liderliğinin bilincinde hareket etmek durumundayız.

İzmir’deki çalışmaları yakından takip ediyorum. Örneğin Avrupa’da en modern planlama, kır ve kentin birlikte planlanması. İzmir bunun en güzel örneğini veriyor” dedi. Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi, siyaset bilimci ve yerel yönetim uzmanı Prof. Dr. Korel Göymen, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak geldiği kentte, belediye bürokratlarına “küresel eğilimler ve yerel yönetimler” konulu bir konferans verdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da izlediği konferansta Göymen, küresel eğilimlerin yerel yönetimlere yansımasına ilişkin önemli bilgiler verdi. “Kalkınma, yönetişim, planlama, küresel değerler ve haklar” ana başlıkları altında konuşan Göymen, “Kalkınma kavramı artık değişti. Ülkelerin hızlı gelişme kaydettikleri dönemlerde bile gelir dağılımına bakıldığında ciddi bozukluklar görülüyor. İşsizlik artıyor. Büyüme elbette kaçınılmaz ama önemli olan insan odaklı kalkınma.. Örneğin Çin, büyüme fetişizmi sonucunda korkunç bir çevre maliyeti ile karşı karşıya kaldı” dedi.

 

Ulusal değil yerel plan

Kamunun “tek yöneten, tek dağıtan, tek hizmet üreten” bir yapı olmaması gerektiğini; özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın görüşünün alınmasının son derece önem taşıdığını belirten Korel Göymen, “Planlama anlayışında da ulusal düzeydeki planlar yerine yerel ve bölgesel planlar önem kazandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi örneğinde olduğu gibi, yerel yönetimler stratejik planlar hazırlayarak ‘neredeyiz, nerede olmak istiyoruz, oraya nasıl varırız?’ gibi üç önemli sorunun cevabını arıyor” şeklinde konuştu.

Prof. Göymen şöyle devam etti:

“Bugün dünyada 54 ülke veya bölgede iç savaş koşulları veya çatışmalar yaşanıyor. Yani dünya üzerindeki ülkelerin dörtte birinde böyle bir durum var. Bu konuda yerel yönetimlere büyük görev düşüyor. Sosyal ve siyasal sürdürebilirlik işte burada ortaya çıkıyor. Bir kentteki insanların birlikte yaşama arzusu, ortak geleceğe bakma eğilimi üzerinde çalışılmalı. Barışçıllık öne çıkarılmalı, ortak kamusal alanlar çoğaltılmalı. Bu, Türk kentleri için benim son derece önem verdiğim bir husus.”

Kır ve kentin birlikte planlanması..

Küresel eğilimlerde yerelde kalkınmanın da önemli olduğuna dikkat çeken Göymen, bu konuda yerel yönetimlerin çok önemli bir rolü olduğunu kaydederek şunları söyledi:

“Yerel yönetimlerin başındaki kişi, yerel kalkınma koalisyonu önderi olabilecek özelliklere sahip olmalı. Bunun içinde özel sektör ve sivil toplum kuruluşları var. Artık kentler yerel yönetimlerin liderliğinin bilincinde hareket etmek durumunda.. İzmir’deki çalışmaları yakından takip ediyorum. Özellikle yönetişim alanında başarılı örnekler uygulanıyor. Ayrıca Avrupa’daki en modern planlama, kır ve kentin birlikte planlanması.. İzmir’de bunun da en güzel örneği veriliyor. Bütün bu eğilimlerin dışında çarpıcı bir eğilim daha var. O da yeniden belediyeleştirme kavramı. Avrupa’da yerinden yönetimi benimsemiş 80 belediyede, kentliye daha makul şekilde hizmet sunmak için özel sektörün elindeki işler artık belediyeler tarafından yapılıyor.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberleri