Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı, tarihinin en tartışmalı kongre süreçlerinden birine hazırlanıyor. Bir yanda partinin köklü geçmişi, demokrasi söylemleri, “örgüt iradesi” vurgusu; diğer yanda ise tutuklu yargılanan mevcut İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun Genel Merkez tarafından yeniden tek aday olarak dayatılması… İşte İzmir’de partililerin kafasını karıştıran, gönlünü kıran, inancını sarsan tablo tam da bu.
CHP’nin İzmir’deki tabanı, haftalardır farklı isimler üzerinden tartışıyor. Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yeniden sahneye çıkabileceği, Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya’nın genç, dinamik ve örgütçü kimliğiyle öne çıkabileceği, Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız’ın ise gençlere umut verecek bir figür olabileceği konuşuluyordu.
Ancak tüm bu isimler ve tartışmalar bir gecede boşa çıkarıldı. Genel Merkez, gece yarısı ilçe başkanlarına mesaj göndererek “CHP İzmir İl Kongresi’nin tek adayı Şenol Aslanoğlu’dur” dedi. Yani İzmir örgütüne “sandığa gidin ama seçme özgürlüğünüz yok” denildi.
İZMİR’İN GÖZÜ ÖNÜNDE BİR ÇELİŞKİ
Tutuklu yargılanan bir il başkanının yeniden aday gösterilmesi, yalnızca İzmir’de değil tüm Türkiye’de tartışma yaratacak bir karar. CHP yıllardır iktidarı “yargıya müdahale” ve “demokrasi dışı uygulamalar” nedeniyle eleştirirken, kendi içinde böylesine tartışmalı bir ismi tek aday yapması, tabanda güven kaybına yol açıyor.
Partililer haklı olarak soruyor:
Demokrasi sadece meydanlarda mı dillendirilir?
İzmir gibi CHP’nin kalesi olan bir şehirde örgüt iradesi neden yok sayılıyor?
Yargılaması devam eden bir ismin adaylığı, partinin hangi ihtiyacını karşılıyor?
SESSİZ ÇOĞUNLUĞUN TEPKİSİ
İzmir’in sokaklarında, kahvelerinde, ilçe örgütlerinde konuşulan cümle basit: “Bizim irademiz yok mu?”
CHP Genel Merkezi’nin bu kararı, partililerin yıllardır övündüğü “fikir özgürlüğü” ve “katılımcı demokrasi” anlayışına ağır bir darbe vuruyor. Kulislerde bazı ilçe başkanlarının ve delegelerin bu kararı sineye çekmek zorunda kaldığı, ancak gönüllerinin razı olmadığı konuşuluyor. Sessiz bir öfke büyüyor.
İZMİR CHP’NİN TESTİ
Bu kongre artık yalnızca bir başkanlık yarışı değil. Bu kongre, CHP’nin demokrasiye ne kadar sahip çıktığının, örgüt iradesine ne kadar değer verdiğinin bir testi olacak.
Eğer CHP Genel Merkezi, İzmir’in sesini duymamaya devam ederse, bu ses sandıkta, seçimde, sokakta farklı şekilde yankı bulacaktır. CHP İzmir, bugüne kadar çok fırtına atlattı. Ama bu kez mesele yalnızca bir aday değil; doğrudan “iradenin gasp edilmesi” meselesi.
CHP Genel Merkezi’nin İzmir’e dayattığı bu karar, ne partinin geleceğine ne de İzmir’in demokrasi geleneğine hizmet eder. İzmir örgütü, günü geldiğinde bu kararın hesabını sandıkta soracaktır.