Kapadokya…
Sadece taşın, toprağın, balonların değil; emeğin, vizyonun ve cesaretin de şekil verdiği bir coğrafya.
O coğrafyada son yıllarda öne çıkan bir isim var: Habil Uluer.
Onu sadece bir “iş adamı” olarak tanımlamak, yaptıklarının büyüklüğünü küçültmek olur. Çünkü Habil Uluer, ticaretle birlikte insan hikâyesi de yazan bir isim.
TOPRAĞINDAN KOPMADAN BÜYÜYEN BİR HİKÂYE
Nevşehirli bir girişimci olarak Habil Uluer, Kapadokya’nın kaderini turizmle değil, vizyonla şekillendirmeye çalışan kuşaktandır.
Sıcak hava balonlarından otel yatırımlarına, yerel üretimden bölgesel istihdama kadar uzanan çalışmalarıyla “bölgesinde kalıp dünyaya açılmak” fikrinin canlı örneğini vermiştir.
O, doğduğu topraklarda kazandığını yine o toprağın çocuklarına harcayan, parayı değil değeri önceleyen bir bakış açısını temsil eder.
REKLAMSIZ BAŞARI, SESSİZ LİDERLİK
Habil Uluer’in en dikkat çekici yanı belki de sessizliğidir.
Sosyal medyada parlayan, ekranlarda boy gösteren birçok isimden farklı olarak o, işini yapar; fazla konuşmaz.
Bu yüzden onu tanıyanlar “işini sesiyle değil, iziyle anlatan adam” diye tanımlar.
Kapadokya semalarında yükselen her balon, belki farkında olmadan onun emeğinin, sabrının ve inancının izini taşır.
YEREL KALKINMA, ULUSAL ÖRNEK
Nevşehir, uzun yıllar boyunca büyük şehirlerin gölgesinde kalmış bir kentti.
Ancak Habil Uluer gibi iş insanları, yerel kalkınmanın sadece devlet projeleriyle değil, özel girişimlerin yüreğiyle de mümkün olduğunu gösterdi.
Bugün bölgedeki gençlerin “Ben de yapabilirim” demesi, bu isimlerin açtığı yoldandır.
Onun hikâyesi, taşra denilen yerin aslında merkez olabileceğinin kanıtıdır.
İZ BIRAKAN İNSANLAR UNUTULMAZ
Zaman geçecek, yatırımlar büyüyecek, yeni projeler başlayacak…
Ama Kapadokya semalarında bir balon havalandığında, bir yatırımcı “yerelde başarı mümkün mü?” diye sorduğunda, akıllara yine Habil Uluer gelecek.
Çünkü bazı insanlar bölgesini sadece sevmez; o bölgenin geleceğini taşır.
Habil Uluer de o insanlardan biri:
Kökeninden utanmayan, kökünden güç alan bir Anadolu girişimcisi.