Kendimizi gündelik yaşamda nasıl ifade edersek akıllarda o şekilde yer ediniriz. Ayrıca, diş problemleri yaşayan kişilerin sosyal yaşamı da bu durumdan olumsuz etkilenir. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, konu ile ilgili görüşlerini aktarıyor.
Ağız ve dişlerin konuşmaya etkisi…
Düzgün konuşmada dişlerin önemli bir rolü vardır. Konuşmayla ilgili görevleri dişler, diş etleri, çene kemikleri, dil ve damak bir bütün olarak yürütür. Dişlerimiz, sayı ve durumlarına bağlı olarak istenen sesi çıkarmamızı sağlar. En basit hali ile takma dişleri olan kişiler, dişlerini çıkardığında konuşma zorlukları çekerler. Büyüklerimizde de görebildiğimiz üzere dişlerin konuşma üzerinde önemli bir etkisi vardır.
Dr. Çağdaş Kışlaoğlu dişlerin konuşmadaki önemini şu örneklerle açıkladı; ‘’De ve Te sesleri dil ucunun, üst kesicilerin damak tarafındaki eğiminden destek almasıyla, Fe ve Ve sesleri ise alt dudağın, üst kesicilerin kesici uçlarına temas etmesiyle çıkar. Se sesi biraz karışık bir işlem gerektirir. Alt ve üst kesiciler birbiriyle temas halindeyken dilin, azıların dil tarafındaki yüzeyinden destek alması ve dil ucunun da (kesiciler arasında bir oluk yapıp) hava borusu oluşturmasıyla gerçekleşir. Şe ve Je sesleri de buna benzer bir işlemle gerçekleşir fakat bu sırada dil ucu göreve katılmaz.
Diş ve diş eti problemleri, sosyal yaşamı sekteye uğratıyor
Sosyal hayatta ve iş hayatında güzel bir gülümsemenin etkileri yadsınamaz. Kendisini mimikleri aracılığı ile ifade edebilen kişi, iletişimde olduğu herkes üzerinde, bu yol ile bir izlenim oluşturur. İyi bir izlenim oluşturmak ve bu durumu sürdürebilmek için güzel bir gülümseyiş önem kazanır. Bu yüzden kişilerde oluşan diş çarpıklığı, eksikliği ya da diş etlerinin fazla görünmesi gibi sorunlar, kişileri sosyal hayatta pasifleştirerek, özgüvenleri zedeleyebiliyor. Bu gibi durumlarda, estetik kaygılar taşıyan kişiler, bu kaygılarla kendilerini ifade ederken, gülümserken daha tedirgin hissedebiliyorlar. Zamanında yapılan müdahale, rahatsızlıkların artmadan kolayca çözülebilmesi için çok önemlidir. Bu yüzden; kişiler, yaşanan diş sorunları ile ilgili tedaviyi ertelememelidirler. Profesyonel bir diş hekiminden mutlaka yardım alınmalıdır.
Tedavi edilmeyen süt dişlerinin konuşmaya etkisi
Tedavi edilmeyen süt dişi çürüklerinin ileride diş çarpıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve genel sağlık problemlerini tetiklediğini belirten Dr. Kışlaoğlu, bu sorunların, çocuğun ergenlik ve yetişkinlik döneminde konuşma problemleriyle karşı karşıya kalmasına neden olabileceğini söyledi.‘’Çocuklarda dişlerin zarar gördüğü kazalarda zaman kaybetmeden müdahalede bulunulması ileride oluşabilecek bozuklukları engeller’’ diyen Kışlaoğlu, diş gıcırdatma, parmak emme gibi alışkanlıklar ve emzik, biberon, diş kaşıyıcı gibi malzemelerin oluşturabileceği yapısal bozuklukları da ihmal etmemek gerektiğini vurguladı.
Ne yapmalı?
Konuşmayı etkileyen diğer bir etkenin de ortodontik problemler denilen, çenesel uyumsuzluk veya dişsel bozukluklar olduğunu ifade eden Dr. Kışlaoğlu, ortodontinin çapraşık dişlerin düzeltilmesi, diş, çene ve yüzdeki uyumsuzlukların giderilmesi ile ilgilenen bir bilim dalı olduğunu belirtti.
Ortodontistlerin, çene kemiği ve dişlerimizin doğru yerde ve doğru konumda yerleşmesini sağladığını açıklayan Kışlaoğlu, sözlerini ‘’Dişlerdeki çapraşıklıkların düzeltilmesi ile önemli bir estetik kazanım ve konuşma kolaylığı sağlandığı gibi, bu işlemin ağız ve diş sağlığına da birçok faydası vardır. Çapraşıklıkların giderilmesi ile bu bölgelerin daha kolay ve etkili temizlenmesi sağlanır, böylece çürük ve diş eti hastalıklarının önüne geçilmiş olur. Ayrıca dişlerin ve çenelerin kapanışı düzeleceği için kullandığımız kelime ve harflerin telaffuzu daha net sağlanır’’ şeklinde tamamladı.İmplant, diş ve diş eti problemlerinin giderilmesinde en etkili yöntemlerdir. İmplant ile elde edilen dişler, hem sağlıklı konuşma ve yemek yeme gibi aktiviteler konusunda hem de estetik açıdan doğal görünümüyle dikkat çekiyor. “İmplant uygulamasında kemik içerisine yerleştirilen vida sayesinde yapay dişler, doğal dişler gibi sağlam şekilde ağızda tutunur. Bu sayede yemek yeme için gerekli olan çiğneme işlevi doğal dişler gibi rahatça yapılabilmekte, kişiler günlük hayatlarını aksatmadan yaşayabilmektedir.”