Kötü karnenin faturasını çocuklarınıza çıkarmayın!

Uzun bir eğitim maratonunun sonunda karneler alınacak ve öğrenciler için tatil dönemi başlayacak.

Ancak karneyi, başarının tek geçerli belgesi olarak gören bazı ebeveynler tarafından karne günü gösterilen tutum ve davranışlar çocuklar üzerinde ciddi psikolojik etkiler bırakabilir. Anne babaların bu konuda anlamaları gereken en önemli konunun, karnenin salt bir başarı kıstası olarak görülmemesi olduğunu ifade eden Doğru Cevap Eğitim Kurumları Eğitim Koordinatörü Yusuf Yıldırım, karne ile ilgili velilere 5 önemli tavsiyede bulundu. 
 

Kötü karne karşısında çözüm üretmek ebeveynlere düşüyor
 

Velilerin başarı ile ilgili beklentileri daha çok çocuklarının bir yıllık performanslarını değerlendiren karne ile ilgili olmaktadır. Her veli çocuğunun güzel bir karne ile eve gelmesini arzu eder fakat bazen işler pek de istenildiği gibi gitmez. 


Veliler düşük notların olduğu bir karne ile karşılaştıklarında bununla ilgili birlikte bir çözüm üretmek yerine doğrudan, bu durumun tek başına çocuğun sorumluluğu olduğu vurgusu yaparlar. Zaten üzgün olan çocuk, omuzlarına binen daha ağır bir yükün altına girer ve duygusal anlamda ciddi zorluklar yaşar. Bu durum onu bazı hatalara da yönlendirebilir.

Sadece akademik başarıya değil yeteneklerine teşvik edin


Anne babalar, çocuklarının karnelerini aslında okuldaki akademik durumlarını gösteren bir belge olması nedeniyle önemserler. Aslında bu yanlış bir tutum değildir. Yanlış olan karnenin merkeze konup çocukla ilgili tüm değerlendirmelerin buradan yapılmasıdır. Karnesi çok iyi gelen çocuğun durumuyla karnesi kötü gelen çocuğun durumu aslında bir yönüyle benzerlik gösterir.  


Her ikisinde de velilerin tutumları çok önemlidir. Karnesi çok iyi gelen çocuk kesinlikle tebrik edilmelidir; ancak bu her şeyin yolunda olduğu, çocuğun gelişimini doğru şekilde tamamladığı anlamına gelmez. Çocuklarımızın sadece akademik yönden değil, sosyal, kültürel, bedensel, ahlaki yönden de gelişmesini isteriz. Sadece akademik başarıya odaklanmış ve diğer gelişim alanlarında istenilen düzeyde olmayan çocukların, bu alanların farkına varmaları ve yetenekleri, ilgileri doğrultusunda yönlendirilmeleri gerekmektedir. Aynı şekilde karne notları pek de iyi olmayan çocuklar için de her şey bitmiş değildir. Başka bazı alanlarda olumlu gelişmeler göstermiş olabilirler. Karnesi kötü olan bir öğrenci topyekün kötü olamaz. Mutlaka olumlu gelişmiş alanları vardır ve bu olumlu gelişmeler görülüp çocuklar yüreklendirilmeli, başka alanlardaki olumlu gelişmelerin itici gücü kullanılarak akademik başarıya olumlu bir yansımasının olması sağlanmalıdır.
 

Başarısızlığın tek sebebi çocuğunuz mu?
 

Çocuğunuzun eve getirdiği karneye dikkatlice bakarsanız aslında kendinizle ilgili de bazı notlar bulabilirsiniz. İlkokul yıllarında, ders çalıştırırken matematik sorusu çözemediği için ona kızan ve matematik dersine karşı olumsuz algı geliştirmesine neden olan veliden, evde sürekli tartışma halinde olup çocuk için huzurlu bir eğitim-öğretim ortamı oluşturamayan veliye kadar birçok ebeveyn, aslında o karnelerde kendi notlarını da görürler. Belli kural ve prensiplerin olmadığı bir evde, çocuğun düzenli olarak ders çalışmasını beklemek haksızlık olur. 

Yıkıcı değil, yapıcı olun

Çocuğunuz eve kötü bir karne getirirse, öncelikle karne notlarını masaya yatırıp, çocuğunuzla birlikte bunun nedenlerini gerçekçi ve suçu başkasına atmadan bir analiz yapın. Doğru bir analiz yaparsanız sorunun nedenini de çok iyi tespit etmiş olursunuz ve sorun bulunursa çözüme kavuşmak da kolay olacaktır. 


Öncelikle çocuğunuz ve siz kendi yaptığınız hataları gerçekçi biçimde ortaya koyun. Sonra da bu durumun düzeltilmesi için birlikte, iş birliği içinde nelerin yapılabileceğini belirleyin. 


Bu sayede hem çocuğunuzun doğru ve gerçekçi bir durum tespiti yapmasını sağlamış hem de onun omuzlarındaki yükü biraz olsun hafifletmiş olursunuz. Yükü hafiflemiş ve sorunun nedenlerini iyi analiz etmiş bir öğrenci, seneye çok daha başarılı olacaktır. Sizin bu doğru, gerçekçi ve işbirlikçi tutumunuz karşısında kayıtsız kalamayacak ve mutlaka size güzel bir karne getirmek için çalışacaktır.


Çocuklara birçok konuda olduğu gibi akademik başarıları konusunda da destek olmalıyız. Karnesi çok iyi olan bir çocuğunuz varsa, okuldaki arkadaşlarıyla ilişkilerinin düzgün olup olmadığına, öğretmenleriyle ilişkisine, kendisini ifade edip edemediğine, toplumsal kurallara uyup uymadığına, paylaşımcı olup olmadığına, yetenekleri doğrultusunda bir hobisi ya da bir uğraşısı olup olmadığına da mutlaka bakılmalı.  Çocuklar bu yönde teşvik edilmeli.

Çocuklarınızın sizin aynanızdır


Çocuklar büyük oranda ailelerini yansıtırlar. Sizlerin onlara fark etmeden verdiğiniz tüm mesajları alır ve bir şekilde içselleştirirler. İşe gidiş geliş saatleri konusunda çok hassas, başka insanlarla ilişkilerinde saygılı, sadece akademik başarı değil diğer alanlardaki başarıları da önemseyen ve bunu her hareketinde tutarlı bir şekilde ortaya koyan, ev içinde ve toplumsal hayatta bazı kuralları, prensipleri olan anne babaların çocukları da benzer şekilde davranacak ve güzel bir karne getireceklerdir. Çocuğunuzla ilgili her olumlu durumda anne babanın bir payı olduğu gibi olumsuz olan her durumda da mutlaka payı vardır.


Gelecekte güzel bir dünyada yaşamak istiyorsak, dersleri çok iyi olan çocuklar kadar duyguları hırpalanmamış, sağlıklı çocuklara da ihtiyacımız var. Onlara doğru bir adım atın, onlar size yüzlerce adım atacaklar. Eve karne getiren çocuğumuzun karnesine bakmadan önce, ona ‘Getir bakalım karnen nasıl?’ gibi imalı bir soru sormak yerine, hiçbir şey konuşmadan, sadece gözlerinin içine sevgiyle bakmalıyız. Önce, ‘Sen benim için önemlisin’ mesajını vermeliyiz. 
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri