MUTLUCUKLAR GALAKSİSİ

Suat Bıçak

Hayatınızda sizi mutlu etmeyen on şeyi düşünün. Ve bunları bir kağıda yazın. Bazıları için bu daha fazladır  ama en azından kendinize on madde belirleyin. Bu bir olay olabilir, hoşlanmadığınız ama mecburen ilişki kurmanız gereken biri olabilir, yada tamamen kendinizin beğenmediğiniz kötü bir huyu da olabilir. 

Beklide hiç farkında olmadan böyle bir listeniz vardır. Uzun bir listeniz varsa korkmayın, işiniz daha kolay. Şimdi karar vermeniz gereken bir nokta var. Eğer size mutluluk vermeyen şey bir insan ise onunla iletişimi kestiğinizde mi mutlu olacaksınız yada aranızdaki ilişkiyi düzelttiğinizde mi daha mutlu olacaksınız. Yada beğenmediğiniz ama mecburen katlandığınız bir huyunuzu bıraktığınızda mı yoksa devam ettiğinizde mi mutlu olacaksınız. Karar vermeniz gereken nokta bu. İkisini de yapacak olan sizsiniz. 

Aynı ortamı paylaşmak zorunda olduğunuz insanla nasıl mutlu olacaksanız, ilişkiyi o şekilde düzenleyin. Fakat biz ne yapıyoruz? Yaptığımız şu, o insanla mutlu olmanın yollarını aramak yerine, o insanı nasıl mutsuz ederiz, onu nasıl sinirlendiririz sadece bunu düşünüyoruz. Örneğin ofiste tek klima var. Siz onun açık olmasını istiyorken diğer arkadaşınız onun kapalı olmasını istiyor. İlk aklımıza geleni yapmayın. Yani sürekli klimayı açmaya çalışmayın. Bu o arkadaşınızı sinirlendirip onu mutsuz eder. Mutsuz bir mesai arkadaşı size asla mutluluk sağlayamaz. Olay giderek büyür ve tartışma kaçınılmaz olur. Çelişkinin, kutuplaşmanın, hangi yönde olursa olsun fikir ayrılığının olduğu yerde mutluluk olmaz. Şöyle düşünün tüm ülke bir futbol takımını desteklesek kimse futboldan şikayetçi olmaz. O nedenle çelişkileri, kutuplaşmaları ve fikir ayrılıklarını minimum seviyeye indirmeliyiz.Karşımızdakini sinirlendirmeden uzlaşarak.Eğer işinizi ofisinizi değiştiremiyorsanız ,klimayı kapalı tutun ve mesai  arkadaşınızı mutlu edin.Ve artık orada oturan kişiyi mutlu bir gezegen olarak düşünün.

Rutin olarak yapmak zorunda olduğunuz ve sizi mutsu eden bir aktivite düşünelim. Onu yapmadığınızda mı yoksa onu daha iyi yaptığınızda mı mutlu oluyorsunuz. Bunu da karar vermelisiniz. Bir çok insan işe gitmekten mutsuzdur. Sanki ayaklarında prangaları sürüyerek işe gider. Şimdi işe gitmediğiniz zaman maddi olarak bir gelir elde edemediğiniz zaman bu sizi strese ve dolayısıyla mutsuzluğa sürükleyecekse iş hayatı sizin için kaçınılmaz olacaktır. Ve tüm işi gücü bırakıp inzivaya çekilmek gibi bir imkanınız yoksa o halde ne yapmalıyız? Çok para kazandığında mutlu oluyorsanız o prangaları çıkarıp mutlu olmak için işe gitmelisiniz. Yani hem maddi olarak kazanım elde ederken aynı anda mutsuz olmak çok saçma. Mutluluğun amaç, paranın ise araç olduğunu düşünmelisiniz. Böylelikle bir mutluluk gezegeniniz daha olacak ve sanırım listenizden birkaç madde eksilecek.

En sık rastladığım ise bir çok kişinin sigaradan nefret edip, onu içmesi. Bırakmayı o kadar isteyip, bir o kadar bırakmak için çaba göstermemeleri. Belki içinde bağımlılık yapan kimyasallar içerebilir, ama insan iradesi tahmin ettiğimizden daha güçlüdür. En azından size mutluluk vermiyorsa ve üstelik mutluluğunuzu elinizden alıyorsa sigarayı bırakabilir yada bunu yapmayı deneyebilirsiniz. Başarabilirseniz bir mutluluk gezegeniniz daha olacak üstelik çok sağlıklı bir gezegen.

Yaptığınız liste bir kenarda durakoysun. Şimdi de güneşin etrafındaki gezegenler gibi sizi mutlu eden olayları, kişileri ve sevdiğiniz huylarınızı kendi yörüngenizde toplayın. Yani kendinize yakın tutun. Size mutluluk vermeyenler gibi tam ters yörüngede size mutluluk veren bir liste yapın. Onlarla daha çok zaman geçirin, o aktiviteleri daha sık yapın yani sürekli mutlu gezegenlere yakın olun. 

Mutluluk bir halka gibidir ne kadar çok iç içe halkalarınız olursa o kadar mutlu olursunuz. 

Etrafınızdaki mutsuz halkalardan kurtulun yada onları mutlu halkalar haline getirin. Bir yandan da sizi mutlu eden tüm halkaları kendinize yakın tutun ve kendi evreninizde bir MUTLUCUKLAR GEZEGENLERİ oluşturun. 

Bunu nasıl mı yapacaksınız,

Çok Gezin, Çok Okuyun ve Çok Sorun..