Obezite

Dr. Derya Güneş

Obezite yani diğer adıyla şişmanlık ve neden olduğu sağlık sorunları iç hastalıkları kliniğinde en çok karşılaşılan problemler arasında yer almaktadır. Kilo fazlalığı olan kişilerde hipertansiyon, diyabet ve kolesterol yüksekliği ve takibinde kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riski yüksektir, ayrıca bu kişilerin fazla yüke bağlı olarak mekanik problemleri (bel ve diz ağrıları gibi) ve reflü gibi gastrointestinal problemleri daha sıklıkla olmaktadır. Ayrıca obezite başka sağlık sorunlarının bir sonucu olarak ( insülin direnci, hipotiroidid vb )  ortaya çıkmış olabilir ve bunun belirlenmesi obezitenin çözümü olabilir.

Obezite tedavisi için sadece diyet ve egzersiz ikilisi yeterli olamayabileceği gibi her bireyin diyeti ve egzersiz programı da kendine özel olmalıdır. Kilo kontrolünde kendi başına yapılan diyetlerin ve spor faaliyetlerinin sonuca yönelik efektif olmaması hem başarısızlık getirmekte, hem de bu çabaların kısa süreli olmasına neden olmaktadır.Bu nedenle mevcut durumun kontrolü ve eklenmiş.sorunların çözümü için sürece bir klinisyen eşliğinde başlamak ve devam etmek gerekmektedir. 

Kilo kontrolü için önce mevcut metabolik durumun ortaya konması gereklidir, bunun için de bir takım tetkikler yapılmalıdır. Vücut kitle indeksi hesaplandıktan sonra genel biyokimyasal testler, kan yağları ölçümü, kansızlık düzeyi, vitamin düzeyleri, insulin direnci ve tiroid fonksiyon testleri mutlaka bakılmalıdır. Kan biyokimyasında kan şekeri ve karaciğer, böbrek fonksiyonları değerlendirilir. Hastanın ayrıca fizik muayenesi ile ek patoloji varsa tespit edilerek gereğinde ek testler istenebilir. Özellikle kilo fazlalığına bağlı olarak oluşabilen karaciğer yağlanması ve karaciğer fonksiyon testlerinin bozulması tedavinin devamında mutlaka izlenmeli, karaciğer fonksiyonlarının normale döndüğünden emin olunmalıdır. Aynı şekilde böbrek fonksiyonları bozuk olan veya şeker hastalığı tespit edilen bir hastanın da diyet önerisi diğerlerinden farklı olacaktır. Bu nedenle yapılan testlerle hastanın ayrıca  metabolik durumu irdelenerek gerekirse ilaç tedavisi başlanabilir. Obezitenin nedeni olan veya obeziteye eşlik eden tiroid hormon bozukluklarının veya insulin direncinin ilaçla tedavisi ile istenilen kilo kontrolüne daha kısa sürede ulaşılabilir. 

Insulin direnci, özellikle karın çevresi yağlanmaya neden olan ve diyet yapılsa bile kilo kontrolünü zorlaştıran bir durumdur. Bu nedenle uygun diyet tedavisi ile insulin direncini düşüren ilaçların başlanması gereklidir. Insulin direnci, aç karna verilen kanda kolaylıkla tespit edilebilmektedir, verilen diyet ve tedavi ile insulin direncinin gerileyip gerilemediği mutlaka kontrol edilmeli ve gerekirse ilaç tedavisi değiştrilmelidir.  Yapılan uygun fiziksel aktivitenin de insulin direnci kontrolünde özellikle önemi vardır. Insulin direncinde gerileme ayrıca kardiyovasküler hastalıkların oluşma riskinde de azalmaya neden olur, bu nedenle insulin direncinin tespiti çok önemlidir. 

Aynı şekilde tiroid fonksiyonlarında yavaşlama olan kişinin hormon replasmanı almadan kilo kontrolü mümkün olamayacağından ilaç tedavisine başlanması ve uygun kontrollerle ilaç dozunun ayarlanması gerekli olacaktır. 

Kilo kontrolü başlangıç ve devamında vücudun yağ ve kas dağılımı, bel çevresi ölçümü, cilt altı yağ dokusu kalınlığı gibi pek çok parametre kontrol edilmelidir, kas oranını artırmak yağ oranını azaltmak ve bel çevresini küçültmek ana amaçlardır, bu nedenle sadece kilo kaybı hedef değildir. Yağ kas oranını dengelemek için uygun diyetin verilmesi çok önemlidir, bilinçsiz yapılan diyetler sadece su kaybına neden olabilir, hastanın bağışıklık sisteminde düşme ile ek hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle uygun diyeti uzman kişiler tarafından hazırlanması, diyete eşlik edecek fiziksel aktivitenin belirlenmesi, ilaç kullanılacaksa ilacın dozu ve kullanım süresi çok önemlidir. Maalesef kilo kontrolü için internette satılan pek çok bitkisel veya medikal ilaç bulunmakta, ancak bunların varolan iştah düzeyini değiştirirken ve hastayı aç bırakarak kilo kontrolü sağlarken özellikle hipertansiyon ve kalp krizi riskini artırdığı unutulmamalıdır. Bu ürünlerin kullanımı ile geri dönüşü çok zor olan ek sağlık sorunları karşımıza çıkabilir, bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan alınan her türlü zayıflama ürünü ve ilacına karşıyız. 

Zayıflamak, ideal kiloya inmek çok meşakkatli ve zor bile olsa önemli olan karar vermek ve sürece doğru yerde başlamaktır. Bu süreçte gerekirse psikolojik destek tedavi veya antidepresan tedavi de başlanarak kişinin motivasyonu iyileştirilebilir. Kişinin ayrı ayrı sorunlarının çözümü uzun vadede zaman ve motivasyon kaybına neden olacağından kişiyi tek merkezde ve bir bütün olarak ele almak, eşlik eden hastalıklarının tedavisine de aynı süreçte yürütmek daha verimli ve sağlıklı olacaktır. 

Sağlıklı günler dilerim. 

Dr. Derya GÜNEŞ 
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.