OLTAYA ‘YEM’ TAKMADAN BALIK TUTAMAZSIN!

Ali EYCE

Gazetecilikten mi dersiniz, yoksa akıma uyum sağlamaktan mı derseniz bilemem iyi bir sosyal medya kullanıcısı olduğumu düşünüyorum.
İyi derken, iyi niyetli kullanmaktan bahsediyorum.
Yoksa teknolojiyi ne kadar öğrenmeye çalışsam da, X, Y, Z kuşağı gibi maalesef hem kullanmayı bilmiyorum, hem de kullanmamayı tercih ediyorum.
Yani ne siyah gözümü yeşil yapmayı, ne olmayan elmacık kemiği, gamze, kaş, burun yaparak kendimi değiştirmeyi tercih etmiyorum.
Sosyal medyayı bir gazeteci olarak, sosyal medyanın ve sosyal hayatın şifrelerini çözebilmek için doğal olarak takip ediyorum.
Kim, kiminle ne yapıyor, nerede, nasıl ve neden?
Herkes gibi ama bir farkla, mesleğim gereği!
Sosyal medyadan iki gizli şifresini tespit ettim. Şifreler bazı insanlar için tutmasa da, yüzde 50 artı 1 oranında tuttuğunu kesinlikle söyleyebilirim.

Mesela:

Sosyal medya hesaplarında evli olmasına rağmen, kocasıyla, karısıyla veya çocuklarıyla fotoğraf paylaşmayanlar vardır.
Hesap sosyal medya hesabı ama nedense bu sosyallik içinde aile ve aileyi oluşturanlardan hiç kimse olmaz.
Sanırsınız ki, beyefendi, hanımefendi bekâr!
Sanırsınız ki, beyefendi, hanımefendi bir şeylerden utanıyor!
Sanırsınız ki, beyefendi, hanımefendi bir şeylerden korkuyor!
Sanırsınız ki, beyefendinin, hanımefendinin hiç sevgilisi yok!

Mesela:

Sosyal medya hesaplarında bir işle meşgul oldukları halde, ne işle meşgul olduklarını bir türlü anlatamayan, ama birçok şeyin içinde, başında, ucunda, kıyısında olduğunu anlatmaya çalışan paylaşımlar vardır.
Hesap yine sosyal medya hesabı ama nedense, bu sosyallik içinde ne iş yaptığı tam olarak belli değil, asıl işinin ne olduğu ise bilinmezlik.
Bir gün inşaatın tepesine çıkıp kendini ‘Mimar’ yazanlar, bir gün eczane önünden geçip kendisini ‘Medikal uzmanı’ yazanlar, bir gün toplantıya masasına oturup kendini ‘CEO’, ‘Başkan’ yazanlar vs.
Sanırsınız ki, beyefendi, hanımefendi lisanlar üstü eğitim görmüş, üstün zekâya sahip!
Sanırsınız ki, dünya ticareti ve ekonomisi onun etrafında dönüyor!
Sanırsınız ki, para onun için no problem!
Sanırsınız ki, gündüz 2, gece 2 üniversite okuyup, bitirip, 4 alanda kendini eğitmiş, uzmanlaştırmış!

Mesela:

Sosyal medya hesaplarına baktığınızda paylaşımlarından nasıl bir fikir veya düşünceye sahip olduğunu anlarsınız. Daha doğrusu öyle anlaşılmayı tercih ederler.
Kendini bir numaralı hayvan savunucusu, çevre koruyucusu, adalet sahibi, vicdan sahibi, dindar, hayırsever vs olarak görürsünüz.
Sanırsınız ki, çevreyi en çok koruyan o!
Sanırsınız ki, işi gücü hep hayır yapmak!
Sanırsınız ki, en dindar yaşayan o!
Sanırsınız ki, adalet demek o!
Sanırsınız ki, iyilikseverlik ruhunda var!
...
Bunları okurken emenim kendin gözlemlerinizle, birçok mesela da saymışsınızdır.
Bunların hepsi birer sebepse.
Sonuç ise oldukça basit.
Balık tutmanın altın kuralı
“Oltaya yem takmadan, balık tutamazsın!”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.