OSTEOPOROZ NEDİR?

Enes Başak

Düşük kemik kitlesi ve kemiğin yapısındaki değişikliklerle özelleşen ve bunun sonucunda kemik kırılganlığının ve kırık riskinin arttığı sistemik bir iskelet hastalığıdır. Halk arasında kemik erimesi olarak bilinir. Osteoporozda; kemik kütlesi azalır, kemik kalitesi bozulur, kırık riski artar. En yaygın kemik hastalıklarından biridir. Tanısı ve tedavisi olan bir hastalıktır. Hastalığın belirtilerinden şüphelenerek doktora başvurulması ve birazdan anlatacağım hastalığın oluşmasına karşı gerekli önlemlerin alınması bu hastalığın önüne geçilmesini sağlayacaktır. Kemik gücünde azalma ve buna bağlı kırık riskinde artma görülür. Kemik gücü normalde kemik mineral yoğunluğu ve kemik kalitesine bağlıdır. Örneğin kemikteki minerallerin azalması kemik yapısını bozarak kırılganlığı arttırır. Böylece osteporoza zemin hazırlar. Kemik kalitesini belirleyen bazı faktörler vardır. Bunlar; kemik döngüsü, trabeküler mikromimari, trabeküler perforasyon, kollajen yapısı ve çapraz bağlar, kemik mineralizasyonudur. Kemikte başta kalsiyum ve D vitamini olmak üzere birçok depo edilen madde vardır. Bunların yetersiz olduğu durumlarda kemik kalitesi bozulur ve osteoporoza zemin hazırlar.

Osteoporoz kaynaklandığı sebeplere bağlı olarak ikiye ayrılır. A-Primer yani birincil osteoporoz: idiyopatik ve involüsyonel olmak üzere 2 çeşittir. İnvolüsyonel osteporoz da; menapoz sonrası (tip 1) ve senil (tip 2) yani yaşlılık osteporozu olmak üzere 2 çeşittir. B-Sekonder yani ikincil osteoporoz: Bu gruptaki osteoporoz bazı hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkar. Bunlar; endokrin nedenler, kanserler, romatolojik hastalıkları, kronik nörolojik hastalıklar, ilaçlar, karaciğer-mide-bağırsaklara bağlı nedenler, beslenme, hareketsizlik.

Menapoz sonrası osteporozun görülme ihtimali artar. Çünkü kadınlarda kemik yıkımının en hızlı olduğu zaman menopozdan sonraki dönemdir. Ayrıca menopoz sonrasında parathormon hormon düzeyinin azalması kemik mineral yoğunluğunu azaltır ve böylece osteporoza semin hazırlar. Yaşlılık dışında görülen osteporoz kadınlarda erkeklerden 5 kat daha fazla görülür menopoz sonrası görülen değişikliklerden dolayı. Menopoza bağlı osteoporozda kemiğin sadece trabeküler denen yapısı etkilenirken, yaşlılığa bağlı osteoporozda kemiğin bütün yapısı etkilenir. Menopoza bağlı osteoporozda daha çok omurga kırıkları görülür ve kemik kaybı hızlıyken, yaşlılık osteoporozunda daha çok kalça kemiği kırıkları görülür ve kemik kaybı daha yavaştır.

Risk Faktörleri:

Osteoporozdaki risk faktörleri aldığımız önlemlerle değiştirebildiğimiz ve değiştiremediğimiz olmak üzere ikiye ayrılır. Değiştirebildiğimiz özellikler; yetersiz egzersiz, yetersiz beslenme (kalsiyum, vitamin D, dengeli diyet), ilaç kullanımı, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi olarak sıralanabilir. Egzersiz yapılarak, sigara ve alkolden uzak durularak, yeterli ve dengeli beslenme ile vitamin ve mineral yeterliliğini sağlayarak osteporoza karşı önlem alabiliriz. Bunların yanında değiştiremediğimiz bazı özellikler de vardır. Bunlar; yaş, cinsiyet, erken menopoz, genetik, ırk/etnik köken olarak sıralanabilir. Yaşa bağlı olarak ortaya çıkan veya erken menapoza bağlı olarak ortaya çıkan osteporoza karşı önlem alamayız. Tabi bu durumlarda destekleyici tedavilerle kırıkların oluşmasının önüne geçilebilir.

Önemli risk faktörleri; 65 yaş üstünde olmak, omurgada baskıya bağlı kırık olması, 40 yaş üstünde ve kolay kırık olması, ailede osteoporoz hikâyesi olması, sistemik steroid tedavisi alması, kişinin düşmeye eğilimli olması, kemikte düşük yoğunluk olması, menopozun erken yaşta görülmesi. Daha az önemli risk faktörleri; romatoid artrit, hipertroidi hastalığı geçirilmiş olması, kronik nöbet tedavisi alınması, diyetle az kalsiyum alımı, sigara ve alkol kullanımı olması, kafein alımının olması, 57 kg’den düşük ağırlık olması, 25 yaştaki kilonun % 10 kaybının görülmesi.

Hastalığın belirtileri; ağrı, boy kısalması, omurilik anormalliği, kemik kırıkları olarak sıralanabilir. Osteporozdaki kemik kırıkları normal kırıklara göre daha farklıdır. Osteoporozlu kişilerde en küçük travmalarda bile kemik kırıkları görülebilir ve normale göre daha uzun dönemde iyileşebilir. Kişi eğer en küçük darbelerde bile kemik kırığı yaşıyorsa, ağrıları mevcutsa, boy kısalığı gerçekleşiyorsa kendisinde osteoporoz hastalığı olduğunu düşünmeli ve en yakın zamanda bir iç hastalıkları uzmanına başvurmalıdır. Osteoporoz kırığının özellikleri; yaşla birlikte sıklığı artar (2-100 kat), kadınlarda daha sık görülür (2 kat), hafif bir darbe ile oluşabilir, en sık kalça ve omurgalarda görülür, iskelet yapısında ve duruşta bozukluk oluşturabilir.

Tanı:

Hastalık belirtilerini kendinde gören kişi bu hastalıktan şüphelenerek doktora başvurmalıdır. Tanıda röntgen kullanılır. Laboratuarda şunlara bakılır; kalsiyum, fosfor, protein incelemesi, kemik iliği, parathormon, sedimantaston. Kemik belirteçleri kemik döngüsünü belirler. Bu amaçla şunlar bakılır; osteokalsin, kemik ALP, kemikteki kollajen yıkımını yansıtan ölçüt.

Nükleer tıptaki incelemelerden DEXA testi tanıda kullanılır ve tanıda önemli bir yere sahiptir. Bu test ile kemik mineral yoğunluğunun T skoruna göre sınıflaması yapılır. Normal sonuç; 0-(-1). Osteopeni (mineral yoğunluğu azalmış ancak osteoporoz kadar derin değil); (-1)-(-2.5). Osteoporoz; >(-2.5). Yerleşmiş osteoporoz; > (-2.5) + kemik kırığı olması.

Osteoporoz Nasıl Önlenir:

Beslenme osteoporoz önlenmesinde önemlidir. Bu amaçla süt ve süt ürünlerinin tüketimi önemlidir. 1 bardak süt, bir kâse yoğurt ve 2 kibrit kutusu büyüklüğünde peynir günlük kalsiyum ihtiyacını sağlamak için yeterlidir. Eğer beslenmeyle yeteri kadar kalsiyum alınmazsa kemikteki kalsiyum yıkılarak kana verilir, bunun sonucunda kemikteki kalsiyum azalır ve kırılganlık artar. Ayrıca yeşil yapraklı sebzeler, soya fasulyesi, baklagiller, fındık, pekmez tüketimi önemlidir. Alışkanlıklar düzenlenmeli, alkol ve sigaradan uzak durulmalı. Hareketsizliğin önüne geçilmeli, sportif faaliyetlerde bulunulmalı, egzersiz yapılmalı. Başka sebeplerle alacağı ilaçlarda doktoruna ilacın ostoporoz üzerindeki etkisini sorgulamalı. Risk faktörleri düzenlenmeli, kırık ve iskelet anormalliklerine bağlı bulgular iyileştirilmeli. Fizik tedavi ve rehabilitasyon ve cihazlama tedavide önemlidir.

Tedavi:

Kalsiyum, D vitamini ilaçları verilir. Eksikliğinde osteoporoza sebep olan hormonlar verilir. İlaç grupları olarak şunlar sayılabilir; bifosfonatlar, kalsitonin, SERM, stronsyum, anabolik steroidler.

Kırık İçin Risk Faktörleri:

İç kaynaklı faktörler; kalp hastalıkları, görme bozuklukları, nörolojik hastalıklar olup bunların mevcut tedavisi alınmalı, doktora başvurulmalı. Bu hastalıklara ait şikayetlerin artması durumunda tedavinin yeniden düzenlenmesi ve osteporoz riski de düşünülerek değiştirilmesi gerekebilir. Dış kaynaklı faktörler; kullanılan ilaçlar, alkol, sigara, merdivenler, kapı eşikleri, odanın aydınlatılması, halı-kilim saçağı, TV kablosu olarak sayılabilir. Düşmeye karşı ev içinde önlemler alınmalı, futbol gibi darbe sporlarından uzak durulmalı, yürüyüş, koşu egzersizleri yapılmalı. Alkol ve sigaradan kesinlikle uzak durulmalı.

Dr. Enes Başak

www.instagram.com/drenesbasak

www.twitter.com/drenesbasak

www.enesbasak.com.tr

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.