‘’SIKI BİR SONBAHAR BİZİ BEKLİYOR’’ BAĞIŞIKLIĞA DİKKAT!

Senem Köse Bektaş

M.Ö. 4000 -2000 yıllarına kadar dayanan Astroloji, gökyüzündeki hareketler ile yeryüzündeki olayların koşulların ve durumların bağlantısını araştıran bir bilimdir. Takip ettiğim astrologlar Zorlu bir Eylül ayından bahsetmekte ve Bağışıklık sistemine de dikkat çekmekteler.

Bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendirelim derseniz sağlıklı bir bağırsak sisteminiz varsa güçlü bir immün sistemine sahipsinizdir. Yani ikinci beyin olarak adlandırdığımız bağırsaklarımız için nasıl beslenelim sorusunun cevabı bağışıklık içinde %100 geçerli bir cevap olacaktır.

1. Sağlıklı yağlar kullanın

Bol miktarda omega-3 yağ asidi içeren ceviz, kabuklu kuruyemişler, zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, keten tohumu, zeytin ve zeytinyağı bağırsaklar ve mukoza zarı için kremler gibidir. Güne sağlıklı yağla zenginleştirdiğiniz kahvaltıyla başlamak güzel bir adım olacaktır. Sadece 1 yemek kaşığı keten tohumunu yoğurdunuzun içine karıştırın ve ardından fındıkla doldurun.

2. Probiyotik yiyin

Yoğurt, kefir ve lahana turşusu gibi fermente gıdalar, bağırsağın bakteri florasını zenginleştiren değerli bakterileri içerir. Biyoçeşitlilik mikrobiyal dengenin anahtarıdır!

3. Prebiyotik ekleyin

Probiyotik besinler ile aldığınız yeni bakterilerin bağırsaklarda tutabilmeleri için gerekli yakıtla beslenmeleri gerekir. Özellikle lif içeriği yüksek ve kükürtlü besinler: enginar, soğan, sarımsak, karnabahar,brokoli, lahana, kereviz, turp iyi prebiyotik kaynağı olacaktır.

4. Doğal yakıcı besinlerden faydalanın

Doğal yağ yakıcılar metabolizmayı desteklerken ve sağlıklı olmayan besin isteklere karşı etkili bir dur işaretidir. Hindiba, enginar, turp ve greyfurtta tarçın, zencefil, kahve, yeşil çay, elma, acı baharatlar, az yağlı süt ürünleri, ananas, deniz yosununda bol miktarda bulunurlar.

5. Sağlıklı olmayan besinleri elimine edin

Rafine karbonhidrat miktarı yüksek, düşük lifli gıdalar hormonları harekete geçirir. Hızlı bir insülin salınımına ve bakteri eksikliğine yol açarlar. Ağır işlenmiş unlu mamüller, tahıllar, her türlü şeker ve tatlılar ile buğday ve beyaz unlar beslenme planımızdan çıkartmamız yada minumuma indirmemiz gereken besinlerdir.

6. İçindekiler listesini dikkatlice okuyun

Katkı maddeleri, emülgatörler ve tatlandırıcılar bağırsak bakterilerini rahatsız eder ve floradaki çeşitliliği tehlikeye sokar. Bu nedenle, içerik listelerini dikkatlice inceleyin. İşlenmiş gıdaları bir kenara bırakmak en iyisidir.

7. Kısa süreli açlık molası verin aralıklı oruç yapın

Öğünler arasındaki aralarda ara öğünleri atlayarak, kısa süreli açlık molası uygulayabilir yada aralıklı oruç yapılabilir. Bu şekilde; bağırsaklara yenilenme ve kendi kendini iyileştirme süreçleri için değerli zaman vermiş olursunuz. Bu yüzden genel olarak 3 sabit öğüne bağlı kalarak ve degece boyunca daha uzun bir ara vererek güzel bir uygulama sağlamış olursunuz.

8. Yavaş hareket edin

Bağırsak aktiviteyi hareketi sever. Ancak düzenli bir spor yapmıyor iseniz, bağırsak sağlığınızı güçlendirmek için daha iyi bir öneri: Yavaş hareketler.... yürüyüş yapmak, yoga yapmak veya hafif koşular bağırsak sağlığımızı destekliyor. Ancak çok zor olan egzersiz seansları onu gereksiz yere zorlayabilir.

9. Günlük hayatta rahatlayın

Stres sadece zihni değil, bağırsak sakinlerini yani bağırsağımızda bulunan floramızı oluşturan bakterileri de rahatsız eder! Bu yüzden günlük yaşamda rahatlamayı geliştirin: meditasyon, yoga, dua etmek, ibadet etmek, hobilerinizle ilgilenmek veya kitap okumak. Yeterince uyumak! Çok çok önemli olan bir ayrıntıdır. En hassas metabolik fazdır. Vücudumuzda ki sistemlerimiz için karar mekanizmaları uyku sırasında aktifleşir. Bu ne demek oluyor? Birçok hormon da gece salgılanır demek... ve bu nedenle düzenli uyku bağırsakları ve sağlığı etkiler. Dinlendirici bir geceden sonra kendinizi enerjik ve formda hissedersiniz - bağırsak bakterileri de öyle!

10. Size hizmet eden enerjilerin farkına varın

Korku, öfke endişe de sevgi kadar titreşimi yüksek enerjiye sahiptir. Eğer bir yerde korku, endişe ve öfke varsa orada sevgi yoktur. Sevgi kalbimizi, vücudumuzu, ruhumuzu, duygularımızı ve sağlığımızı besleyen en güçlü besindir. İnançlarına ve sınırlarına bak, eğer ki sen hayatı olduğu gibi kabul edersen hayatın ritmine uyum sağlaman daha kolay olacak ve farkındalıkların artacaktır.

Şifanın gücü için kendine bir adım at...

Işıltınızla var olun...

Sevgilerimle.

Senem Köse Bektaş
Holistik Beslenme Danışmanı /Theta Healing Uygulayıcısı Gıda Mühendisi
İnstagram @holistikmuhendis
Twitter @senemkose14