Simit yiyip, pasta parası ödemek gibi!

Ali EYCE

Sabah haber ajanslarına düştü,  sinirlerimin uç noktalarına dokunan haber. İstanbul’da taksilere yüzde 10 değil, yüzde 20 değil, yüzde 30 zam yapılması.

Milyonluk taksilerin, çalışarak zarar ettiğini iddia edenlerin görüşleriyle birlikte televizyondan verildi haberler.

Yüzde 30 zammın gerekçeleri sıralandı.

Taksici esnafı, kaç aydır, kaç yıldır taksimetrelere zam almadıklarını belirterek zammın haklı olduğunu savunuyorlardı.

Taksiciler o kadar zarar ediyorlardı ki, milyon Türk lirasına satılan taksilerine satılığa çıkarsalar milyon değil, bin TL verip alan olmayacaktı.

Taksilerde çalıştırdıkları şoförlerin maddi sorunları ise ayrı bir çile. Haklılar. Gece ayrı şoför çalışıyor, gündüz ayrı şoför. Bunun SSK var, bunun yol parası var, bunun yemek parası var. Bunun ikramiyesi, bayram parası, ölüm parası, izin parası, kışlık, yazlık kıyafet parası var.

Öte yandan, 24 saat dönen taksiden kaynaklı, mekanik arıza var, parça yıpranması var, kazası var, belası var.

Yüzde 30 zam kesinlikle taksicilerin hakkı.

Buraya kadar taksici esnafına, istediği zamma desteğim sonuna kadar.

Buradan sonra ise hep birlikte biraz düşünelim.

Bir fırına gittiniz, öğlen saatinde, canınız simit istedi. Garson getirdi. Bir bardak çayla yediniz. Sonra kalkıp kasaya hesap ödemeye gittiğiniz. Fişinizi kestiler, 5 lira simit parası vereceğinizi düşünürken size 15 TL pasta parası fişi kestiler.

Hayırdır, ben simit yedim dediğiniz.

Biz de simit yerseniz de biz pasta parası alırız dediler.

Bir ayakkabı mağazasına girdiniz.  Ayağınıza yazın rahatlığı için bir terlik baktınız. Etrafı açık olsun,  ayaklarınız nefes alsın diye. Beğendiniz,  paket ettiniz ve kasaya ittiğinizde sizden ayakkabı parası fişi kestiler. Terliğe 20 TL vereceksen, ayakkabı fişiyle 200 TL istediler.

Hayırdır, ben terlik aldım, ayakkabı değil dediğiniz.

Biz de terlikte alsanız ayakkabı parası alırız dediler.

Acil işiniz çıktı ve acil görüşmeye gitmeniz lazım. Durdurdunuz taksiyi bindin ve hadi gidelim dediniz. Taksici açtı taksimetreyi, varacağınız yere götürdü. Durduğunda size fişinizi kesti. 50 ödeyeceğinizi düşündüğünüz yere 150 TL istedi.

Hayırdır, bu araç LPG’li değil mi, buraya kadar ne kadar yakmış olabilir ki dediniz.

Biz de araç LPG yaksa da, ücretlerimiz benzin tarifesinden alıyoruz dediler.

Hakkını arayana her zaman saygı duyarım, hakkı ne olduğunu bildiği sürece!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.