Siyasette 'İnce' Ayarı

Ali EYCE

Türkiye’m çok güzel şekilde, çok sağduyulu, saygılı ve vatandaşlık görevini getirmek ruhuyla bir seçim yaşadı.

Seçimin kazanını milletimiz olduğu kesin!

Türkiye’m dünyaya demokrasinin en güzel örneğini verdi.

Bu anlamda Türkiye’de siyaset ve demokrasi anlamına kazanımlarımızın yükselmesi hepimizin ortak sevinci oldu.

Türkiye siyaseti gelecekte bu seçimin güzelliğini çok konuşacak ama bir o kadar da Memleket Partisi Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin de seçimlere günler kala adaylıktan çekilmesini de konuşacak.

Aday olmak veya olmamak doğaldır.

Aday olup da, adaylıktan çekilmek de doğaldır.

Ancak aday olup da olmamanın, çekilmenin arkasında başka şeyler, tehditler, şantajlar, özel hayatla ilgili iddialar varsa bu çekilme sadece bir çekilme olmayıp, siyaseten bir bitiştir de.

Daha önce de birkaç yazımda siyaset üzerine aklımın erdiği, dilimin döndüğü ve kalemimin yazabildiği kadarıyla siyaset yapanlara uyarılarda bulunmuştum.

Siyasete giriyorsanız, siyaset yapacaksınız şu üç şeye dikkat etmek zorundasınız.

Elinize!

Belinize!

Dilinize!

Normal hayatta da huzurlu ve mutlu yaşamak istiyorsanız da bunlara dikkat etmeniz tabi önemli ama girdiğiniz yer siyaset olunca, toplumun önünde olunca, örnek olarak kendinizi gösterdiğinizde bu üç kavram olmazsa olmaz oluyor.

Özel hayatınızı yaşamakta sonuna kadar özgürsünüz ama siyasete girdiğinizde özel hayatınıza dikkat etmek zorundasınız.

Siyasette yaparak karşısına çıktığınız insanlar açısından bu çok önemli.

Elinize, dilinize veya belinize sahip çıkmadığınızın ortaya çıkması, bilinmesi, konuşulması durumunda, siyaset yaparak karşısını çıktığınız insanların size bakışları, elinizden, dilinizden veya belinizden dolayı ağzınızda kuş tutsanız da hiç iyi olmayacaktır.

Girmeye çalıştığınız insanların aklında yeterince kötü dolu kalırsınız.

Bir diğer konu durum ise ‘Söyle bana dostunu, söyleyeyim sana kim olduğunu?’ deyimin de olduğu gibi eline, beline ve diline sahip olmadığı bilinen kişiyle ilişkilerinizin de size eline, beline ve diline sahip olmama potansiyeli olan kişi yüklemesi yapar.

Türkiye siyaset tarihinde eline sahip olamayıp, vurgun yapanları, yolsuzluk yaparak yok olanları çok gördük.

Türkiye siyaset tarihinde diline sahip olamayıp, konuştuğu cümle ya da kullandığı bir kelime yüzünden yok olanları çok gördük.

Türkiye siyaset tarihinde beline sahip olamayıp, özel hayatıyla gündeme gelerek yok olanları da çok gördük.

Türkiye’nin 14 Mayıs seçimlerine damga vuran ve siyasette ‘İnce’ ayar olarak tanımlanan olaydan sonra, şimdi siyasetin içinde bulunan herkes başına iki elinin arasına koysun ve ‘çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üç sıçrar’ sözünü de hatırlayarak düşünsün.

Çekirge miyim, değil miyim?

Sıçrayabiliyor muyum, sıçrayamıyor muyum?

Siyasete devam etmeli miyim?

Siyasete devam etmemeli miyim?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.