Susuzluğun ayak sesleri

Erdal Özyıldız yazdı; Susuzluğun ayak sesleri

Evet sevgili canlar,

Bugün biraz tatsız bir konuya değineceğim çünkü hep beklenen ve gelmesi istenmeyen can kaynağımız su ve kapımızı çalan susuzluk artık yanıbaşımızda.

Bir bardak suyu kana kana içebildiğimiz her an, farkında olmadan büyük bir nimeti tüketiyoruz.

Oysa dünya, artık eski dünya değil.

Ne gökyüzü aynı berraklıkta, ne toprak aynı verimlilikte, ne de su aynı bollukta.

Su sıkıntısı, artık sadece kurak bölgelerin değil, tüm insanlığın ortak bir krizi haline geldi.

Türkiye gibi su zengini olmayan ülkelerde, bu tehlike daha da belirgin.

Barajlar her yıl daha erken kuruyor, yeraltı suları hızla tükeniyor, tarımsal sulamada kullanılan yöntemler hâlâ ilkel.

Büyük şehirlerde musluktan akan suya alışmış insanlar, arkasındaki zorlukları göremiyor. O suyun nasıl geldiği, hangi bedellerle ulaştırıldığı kimsenin umurunda değil.

Ama gerçekler kapımızda.

Kuruyan göller, azalan yağışlar, artan sıcaklıklar…

İklim kriziyle birlikte suya olan ihtiyaç artarken, kaynaklar azalıyor. Bugün tasarruf etmezsek,
yarın musluklarımızdan damla bile akmayabilir.

Bu mesele yalnızca devletin, belediyelerin ya da çevrecilerin sorumluluğu değil. Her bir birey, her aile, her iş yeri bu konuda sorumluluk almalı. Çocuklarımıza suyun kıymetini anlatmalı, gereksiz tüketimi bir an önce terk etmeliyiz.

Çünkü susuzluk bir gün değil, her gün kapıyı çalıyor. Duymayanlar için şimdi son uyarı:

Bu sessiz çığlık, yarının büyük felaketine dönüşmeden harekete geçmeliyiz.

Unutmayalım, su hayattır.

Ve hayatı kaybetmek üzereyiz…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri