YİNE BİR KAPANMA

Nilgün Akyüz

Merhaba Sevgili Medya Ege okuyucuları. Yine bir kapanmayla içi içeyiz. Hepimiz ciddi anlamda bir yılın yıpranmışlığını üzerimizde taşıyoruz. Bu olay sadece evde oturma olayı değil aynı zamanda ekonomik açıdan çoğumuz için yıkıcı. İnsanları en çok yıkan şeyin belirsizlik olduğu düşünülürse sürecin üzerimizdeki etkisi biraz daha netlik kazanır.
     Şu anda balkonumdan bakıp tek tük geçen insanları izliyorum ve hepsinin beden dillerinde bir tükenmişlik bir bıkkınlık okunuyor. Herkes birbirine maskesine doğru takmış mı diye bakarken geçip giden zaman da bonusu gibi. 
     Kiminle konuşursam konuşayım söz dönüp dolaşıp bu virüse geliyor. En çok da zamanın akışında yapamadığımız şeyler için yanıyoruz. Peki bu virüs hayatımızda değilken gerçekten dolu dolu yaşayan insanlar mıydık? Bence çoğumuz değildik ancak bu süreçte kaybettiğimizi düşündüğümüz ne varsa su yüzüne çıktı. Geçmişte yapamadıklarımızı bıraktık bu süreçten dolayı yapamadıklarımıza odaklandık. O zaman bu süreç belki de bize harika bir şey öğretti: yaşamayı ertelememeyi.
     Şimdi asıl sorularımız şunlar olmalı: Bu süreci daha sağlıklı nasıl atlatabiliriz ve süreç bittikten sonra yaşamımızı yeni baştan nasıl şekillendireceğiz? 
     İlk soru diğer sorunun da ipuçlarını içinde taşıyor bence. Yaslanın arkanıza ve düşünün bakalım. Bu süreç sizin için nasıl geçiyor? Ekonomik açıdan çok zorlu geçiyor olabilir, sosyal çevreniz sıfırlandığı çok zorluk çekiyor olabilirsiniz buna bağlı olarak da psikolojiniz yerle bir olmuş olabilir. Bu hayatta en önemli unsurun sağlık olduğu düşünülürse özellikle de psikolojik sağlımızın bozulması hiç istemeyeceğimiz bir durumdur. Hayatı daha yaşanır algılamamızı sağlayan psikolojidir, bir şeylere yeniden başlama sürdürme gücümüzü bize sağlıklı psikolojimiz sağlar. Bu da yoksa hapı yutmuşuz demektir. Belki de hayatımızda tam da şu dönemde evde oturuyorken yeni bir şeyler alma vakti gelmiştir. Belki bir müzik aleti çalmak, belki resim yapmak, belki dans öğrenmek. İçinizden belki de biz neyin derdindeyiz kadın bize ne söylüyor diyebilirsiniz ancak bu hayatta değiştirebileceklerimiz ve değiştiremeyeceklerimiz var maalesef. Bu virüs ve kapanma şu anda bizim değiştiremeyeceğimiz alanda. O zaman neyi fırsata çevirebileceğimizi fark etmenin zamanı gelmiş demektir. Unutmayın ki biz kendimize yardım edemezsek kimse bize yardım edemez. Kriz zamanları her zaman fırsatları da içinde barındırır.
     Süreçten sonra bizi nelerin beklediğini tam olarak bilmiyoruz. Bizi daha beter bir şeyler mi bekliyor yoksa insanlık kendini bu sınavda temize mi çekiyor? Hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Şu anda benim ilgilendiğim tek şey, ben yaşamımı yeni bir düzen gelirse nasıl şekillendirmeliyim? Bunu düşünüyor olmak bile o güne kadar hiç düşünmediğimiz seçeneklerimizin varlığını hatırlatabilir bize. İnsanoğlunun en büyük özelliği değişime ayak uydurabilmesidir. Ayak uydurabilenler tarih içinde pek çok örneği gibi ayakta kalmayı başarabilmişlerdir. 
     Bütün bu yorgunluklarımızın bitmişliklerimizin üstüne evren belki de silkinip kendimize gelmemiz için bize bir işaret yolluyordur. Ve belki de bizim bu işaretleri artık doğru okumamız gerekiyordur. O zaman bu kapanma dönemi cevaplarını bulabileceğimiz bir sürece hizmet eder. Neden olmasın?
     
     

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.