YOLDA KALAN PORCHE - ÜSTÜN ZEKALI NESİLLER

Pınar Yeşiltay Sevim

Yıllardır sürüp giden bir konudur çocuğun zekasın genetik olup olmadığı, zeka geninin anneden mi yoksa babadan mı geçtiği ya da zekanın geliştirilip geliştirilemeyeceği. Size bu konuda hem iyi hem de kötü haberlerim var. Öncelikle belirtmek isterim ki, çocuğunuzun zekası da tıpkı mizacı gibi daha anne karnında şekillenmeye başlıyor ve çocuk belli bir zeka seviyesinde dünyaya geliyor. 

Yani üstün zekalı olan bir çocuğa sahipseniz bu sizin ona yedirip içirdiğiniz besinlerden, mükemmel ebeveynlik tutumunuzdan ya da sağladığınız olanaklardan kaynaklanmıyor. Zira düşük zekalı bir çocuk ebeveyni iseniz de aynısı geçerli yani sizin sunduğunuz imkan ve koşullar şekillendirmiyor çocuğun doğuştan gelen zeka seviyesini.

Ancak sevindirici bir haberim var ki, sizi yakından ilgilendiriyor. Ebeveyn ilgisi, eğitim kalitesi ve istikrarlı bir şekilde çocukla kurulan doğru bağ ile çocuğunuzun her ne kadar zeka seviyesini artıramasanız da yetenek ve kapasitesini arttırarak çocuğunuzu zeka olarak kendisinden üstün ancak sunulan imkanlar, eğitim ve ilişkiler olarak sizin çocuğunuzdan geri olan bir üstün zekalı çocuğun yeterliliğine ulaştırmanız hatta çocuğunuza üstün kabul edilen çocuğu geçecek bir potansiyel sağlamanız mümkün. Bu da demek oluyor ki Posche marka bir araca sahip olup yeterli yakıt koymayan bir araç sürücüsü yolda kalırken sizin ortalama bir araç ve dolu depo ile ilgili aracı geride bırakmanız mümkün olabiliyor.

Peki çocuğumun potansiyeli nasıl arttırırım diyorsanız gelin onu konuşalım. Zira toplam ortalamasına baktığımızda hepimizin Porsche marka araca sahip olmadığımız gibi üstün zekalı çocuklarımızın da olmadığı aşikar. 

Ayrıca hep düşünürüm başarı için üstün zeka şart mıdır diye… Üzülerek belirtmeliyim ki alanda çalışan biri olarak karşılaştığım üstün zekalı öğrencilerimde gözlemlediğim ilgili çocukların zehir gibi analitik yeterliliği olmasına rağmen sosyal ilişkiler noktasında ortalama bireylerden ne yazık ki gerideler. Algıları ve beynleri yaşlarının üzerinde olsa da onların bir çocuk olduğu söz önüne alındığında sosyal ve duygusal anlamda koordinasyonda zorluklar yaşayabiliyorlar. bu akran ilikilerini zedeleyebiliyor.

Diğer yandan ortalama bir zeka, istikrarlı ve doğru eğitim ve ilgili ve doğru tutum sergileyen ebeveyn çocuklarının “başarı” anlamında daha iyi noktalarda olduğunu görebiliyoruz. Söz ettiğim başarı yalnızca akademik başarı değil elbette. Sosyal ve duygusal anlamdaki yeterlilik de bu başarıya dahil. Yani iş dönüp dolaşıp yine her köşe yazımda belirttiğim gibi “ebeveynlere” geliyor.

Doğru eğitim, sık tekrar ve mutlu bir aile ortamı kesinlikle başarının en önemli unsurları. Ayrıca mümkün olduğunca farklı uyaranlarla tanıştırmak, duyusal anlamda desteklemek de çocuğun potansiyelinin artması için önemli aktörlerden. O nedenle de her hafta çocuğunuz ile daha önce deneyimlemediğiniz bir şey deneyimlemenizi; dünya mutfaklarını keşfederek farklı tatları, farklı müzik türlerini dinleyerek farklı tınıları, değişik kumaş ya da yüzeylere dokunarak farklı dokuları ya da farklı mekanlarda bulunarak farklı atmosferleri deneyimlemenizi öneririm. Bir hafta binicilik deneyebilirsiniz örneğin, atın yelelerine dokunup bir hayvanın üzerinde dengede durmayı, at seyir halideyken rüzgarı hissetmeyi belki de çok sevecek çocuğunuz. Ya da birlikte hamur yoğurup, şekillendirip birlikte tadına bakarak da farklı deneyimler sağlayabilirsiniz. Hayatın içinde yaptığınız ancak çocuğunuzun yapmasına izin vermediğiniz şeyler de kabul: bağ bahçe toprak kazmak örneğin. 

Nitelikli geçirilen ve değişik uyaranlarla zenginleştirilen aile saatleri, doğa aktiviteleri, sanat faaliyetleri ile çocuğunuzun gelişimine en büyük katkıyı sağlamış olacağınızdan şüpheniz olmasın. 

Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç bölümünün zeka gelişimini desteklemeye yönelik önerilileri de aslıda yukarıda yazdıklarımı destekliyor. Maddeler halinde sıralayacak olursak:

  • Çocuğunuzun bedensel aktivitelere katılmasını sağlayın,
  • Bırakın oyunu çocuğunuz kursun,
  • Çocuğunuza problem çözmeyi öğretin,
  • Çocuğunuzla iletişim kurarken beden dilinizi kullanın, 
  • Çocuğunuzla güvenli bağ kurduğunuzdan emin olun,
  • Çocuğunuzun uyku saatlerini düzenleyin,
  • Çocuğunuzun eleştirel düşünmesini destekleyin, 
  • Çocuğunuza tercih yapma hakkı tanıyın,
  • Çocuğunuzu teşvik edin,
  • Çocuğunuzu sosyal ilişkiler kurması için destekleyin.

Belki de en ama en önemlisi; tüm saydığım konularda çocuğunuza örnek olun. Siz somurtkan, ilgisiz ve pasif iseniz, çocuğunuzun sosyal, aktif ve girişken olmasını bekleyemezsiniz. Öncelikle kendi sosyo-kültürel zekanızı geliştirerek başlayabilirsiniz. Ya da nitelikli ve planlı doğru etkinliklerle birlikte gelişmeye ne dersiniz?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.