Sınırda kişilik bozukluğuna dikkat!

Sınırda kişilik bozukluğuna dikkat!

Reem Nöropsikiyatri Kliniği’nden Dr. Mehmet Yavuz, Borderline kişilik bozukluğu olarak adlandırılan ve kişileri bir çıkmaza sürükleyen rahatsızlık hakkında bilgi verdi.

Genç erişkinlik döneminde başlayan, kendilik algısında tutarsızlıklar ve ani dürtüsel davranışlarla karakterize olan borderline sınırda kişilik bozukluğu, nüfusun % 2-3’ünü etkilemektedir. Ciddi ve karmaşık hastalık olan borderline kişilik bozukluğunun temel özelliği, kişiler arası ilişkiler ve kişinin kendine dair sahip olduğu fikirlerle ilgili istikrarsızlık halidir. Bu psikolojik rahatsızlığa sahip kişiler; ilişkilerinde, duygularında, düşüncelerinde, davranışlarında ve hatta kimlik algısında kararsız kalır.  İç dünyalarında her zaman bir karmaşa hakimdir. Duygularını kontrol etmekte zorlanır ve bir kaosun içinde oradan oraya savrulurlar.

Belirtileri nelerdir?

  • Kimlik karmaşası

  • Terk edilme korkusu,

  • Yalnız kalma korkusu,

  • Kendini sürekli boşlukta hissetme,

  • Dengesiz ilişkiler,

  • İlgi çekmek için kendine zara verebilme,

  • Karşısındaki kişiyi manipüle etme,

  • Öfkesini kontrol edememe,

  • Ani öfke patlamaları sonrasında pişmanlık hissetme.

Her zaman gelgitli bir ruh halleri vardır

Ruh halinde aşırı tutarsızlıklar yaşayan bu kişiler, küçük nedenleri büyük birer soruna dönüştürebilir çünkü duyarlılıkları üst seviyededir. Sorun olmayacak günlük olaylar, yoğun reaksiyonları tetikleyebilir. Üstelik sakinleşmek çok zordur ve bu gelgitli ruh hali yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Kişinin sağlıklı düşünüp hareket etmesine engel olan bu yoğun duygu durumu, sosyal ilişkilere de zarar verebilir. Çünkü borderline kişilik bozukluğu olan insanlar istikrarsız ilişkilere,  tepkisel ruh haline ve dürtüsel davranışlara sahiptir. Bu durum ilişkilerde dikiş tutturmamalarına yol açtığı gibi mevcut ilişkilerin de bozulmasına yol açar.

Mükemmel ve değersizlik arasında bir yerde…

Borderline kişilik bozukluğuna sahip kişiler kendilerini algılamak konusunda oldukça kararsızdır. Sürekli bir gelgit yaşarlar. Nasıl biri oldukları ve nasıl göründükleriyle ilgili fikirleri sürekli değişir. Kendisini güzel, başarılı biri gibi hissederken birden değişkenlik göstererek kendisini çok önemsiz biri olarak algılayabilir. Üstelik sadece kendilerini değil başkalarının algılamalarına da yansır. Çok değer verdiği bir kişi, bazı durumlarda ona hiçbir şey ifade etmeyebilir. Bu durum yalnız kalma korkusunu besler. Yalnızlığa tahammülleri yoktur ve hayatlarındaki insanları kaybetmemek için elinden geleni yaparlar. Aynı karşılığı görmediklerinde ise o çok sevdikleri kişi nefret ettikleri kişiye dönüşür.

Depresyona karşı meyillidirler

Borderline kişilik bozukluğuna sahip kişiler, depresyona karşı meyillidir. Çünkü hangi duyguyu ne zaman yaşayacaklarını bilemedikleri gibi, tüm duyguları en uçta hissederler. Duygularındaki iniş ve çıkışlar yanlış şeyler yapmasına yol açabilir. Çok büyük tepkiler verdikleri olaylar karşısında sonradan pişmanlık duyarlar. Bu durumu düzeltemeyeceklerini düşündükleri için sığındıkları liman depresyon olur. Çevrelerine karşı duydukları öfke bir anda kendilerine döner ve ağır bir depresyon yaşayabilirler.

Tedavisi mümkün mü?

Borderline kişilik bozukluğu için son zamanlarda psikoterapi yöntemi uygulanmaktadır. Psikoterapi bireysel veya grup bazlı olabilir, oturumlar birkaç ay sürebilir ya da özellikle kişilik bozuklukları için ise, birkaç yıl sürebilir. Ancak hastanın tedaviyi hatta terapisti reddetme riski vardır. Yani bu süreç zorlu ve sabır gerektiren bir döneme dönüşebilir. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.