Sıradanlığın içindeki olağanüstü öyküler “Ölümsezen”

Sıradanlığın içindeki olağanüstü öyküler “Ölümsezen”

Yaşar Nabi Nayır Ödüllü Yazar Mehmet Erkan’ın edebiyat yolcuğundaki 10’uncu kitabı ”Ölümsezen”,  okuyucusuyla buluştu. 

Yediveren Yayınları’ndan çıkan kitap; köy kent çatışması, aşk acısı, şehir insanının yalnızlığı, yaşlılık, işçi hakları gibi sosyal konuları toplumsal gerçekçi anlayışla ele alıyor.  ”Ölümsezen”,  yazarın 2005 yılından bu yana yazdığı ve bazıları Varlık, Hece Öykü gibi seçkin edebiyat dergilerinde yayımlanan 10 öykülük özel bir seçkiden oluşuyor.

Yazar Mehmet Erkan tarafından kaleme alınan ve toplumun her kesiminden manzaralara yer veren “Ölümsezen” kitabı, Yediveren Yayınları’ndan çıktı.  Olay ve durum öykülerinin iç içe geçtiği bir örgüyle sunulan kitap; köyden kente göçenleri, banliyölerde sıkışanları, Anadolu’ya görevli gidenleri, aşk acısı yaşayanları, anne yokluğu çekenleri ya da terk edilenleri zengin betimlemelerle, derin ruhsal analizlerle akıcı ve çarpıcı bir üslupla ele alıyor.

Hayatın içinden öyküler

10 öykülük özel bir seçkiden oluşan ”Ölümsezen”, sıradan insanın hep bir mucize bekleyen umuduna, iç huzuruna, kabullenişine belki de çaresizliğine, zaman zaman da o sıradanlık içinde meydana gelen olağanüstülüklere ayna tutuyor. Kitap aynı zamanda okuyucuya bir yazarın 21 yaşından 40 yaşına kadar edebiyatta aldığı yolu gözlemleme fırsatı sunuyor. Kitapta gündelik yaşamın içinde karşılaşabileceğimiz, hayatın tam içindeki öykülere ve karakterlere yer verdiğini söyleyen Yazar Mehmet Erkan, yazarlık serüveninin nasıl başladığına da değiniyor: “Bu öyküler belki de yakın bir komşunuz, tanıdığınızdır. Örneğin Dostoyevski’den çok etkilenen Bekir Bey hikayesinde aslında Dostoyevski’nin romanından çok etkilenip Raskolnikov’u Bornova sokaklarında arayan yazarın kendisidir. Benim yazarlık öyküm de aslında bu olayla başladı.”   Kitap, sıra dışı ve özgün ismiyle de dikkat çekiyor. Kitaba ismini veren öykü, korku ve gerilim öğelerini çağrıştırsa da örgüsüyle okuru bambaşka bir boyutun içine çekiyor. Mehmet Erkan, “Öykü, herkesin ve her şeyin aynı olduğu mahallede kırk yaş üstü, Türk Sanat Musikisi tutkunu bir karakterin birden bire Sezen Aksu şarkılarına dönüşüyle başlıyor. Basit gözüken bu olayın arka planında ise insanın içini burkan bir hikaye yatıyor. Ölümsezen ismi işte böylece doğuyor.” diyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.