SİSİFOS’UN ÖYKÜSÜ

Merhaba değerli Medya Ege okurları. Bugün sizi mitolojinin eşsiz öykülerinden birine götürmek istiyorum. Kaderden kaçılır mı yoksa başımıza gelen her şeye razı olur muyuz bilmiyorum ama Sisifos, bu anlamda bize pek çok şey anlatan bir öykü. 

Sisifos, bahtsız kral. Tanrılar tarafından lanetlenip cezaya çarptırılmış ilk insanoğludur. Cezası da bir kayayı her sabah Olimpos Dağının eteklerinden yukarıya taşımak. Bu kadarla kalsa iyi. O kayayı her yukarı çıkarışında, kaya elinden kaçar ve yuvarlanır. Bunun sonu yoktur. Sisifos bu cezayı ömrü boyunca çekmek zorundadır. Her seferinde kayanın yeniden düşeceğini bile bile. 

Peki biz Sisifos muyuz? Bizi kendi dünyamızda Sisifos’tan ayıran ne? Gelin cevabı birlikte verelim. Kararlar alma hakkına sahibiz çünkü özgür irademiz var. Bizim yüklendiğimiz ne olursa olsun bırakma gücüne sahip olduğumuzu fark edelim.

Neleri bırakamıyoruz bu hayatta ve ayak diriyoruz kendimizce? Kendinize yük ettiğiniz neler var hayatınızda? Alın elinize bir kağıt kalem yazmaya başlayın bakalım. Her yazdığınıza önce tutarlı açıklamalar getireceğinizi düşünüyorum. Ama inanın dürüst olabilirseniz ilk adımı atmış olacaksınız.

Gelin önce ilişkilerdeki yüklerimizle başlayalım. İlişkilerinizde yüklendiğiniz rolleri düşünün. Eşimiz, sevgilimiz, arkadaşlarımız üzülmesin kırılmasın diye neleri alttan alıyorsunuz? ‘’Söylersem öfkelenir şimdi, en iyisi mi söylemeyeyim.’’ dediğiniz kaç senaryonuz var? Göstermeniz gereken yerde doğru tepkileri göstermediğiniz için heybenize attığınız duygu kırıklıklarını düşünün. Geçer deyip geçiştirdiğiniz kalp yorgunluklarını da. Bir zaman sonra bunlar insana öyle bir ağır gelmeye başlar ki, ya öfke patlamaları yaşar ya da kendi bedeninizde yarattığınız hastalıklarla uğraşırken bulursunuz kendinizi.

Kimi zaman da işi yük olur insana. Sevmediği, mutlu olmadığı bir işte döner durur. Belki de artık üstünden çok yıl geçmiştir ve bu saatten sonra her şeyin zor olduğunu düşünüyordur kişi. Durumunu korku ve kaygılarıyla beslediğinin farkına bile varmaz. Çaresiz olduğunu düşünür. Döngüyü nasıl kıracağını bilmediğinden yüklenir de yüklenir her şeyi. 

Daha pek çok alanımızdan örnekleri çoğaltabiliriz sevgili dostlar. Hepsi bizi aynı kapıya çıkaracaktır. Sırtımızdaki yükler çoğaldıkça hayattan daha az zevk alır hale geliriz. Daha çabuk öfkelenen daha depresif insanlara dönüşürüz. Oysa bu hayat bize bir kere sunuluyor. Bu hayatı daha doyumlu yaşamak varken neden ağırlıklarımızla yaşayalım? Özgür iradenizi kullanarak artık işinize yaramayan, size yardımı olmayan bütün ağırlıklarınızdan kurtulun. Zor gelecek elbette ilk başta ama unutmayın ilk adımı atmayı başardığınızda hayatınızı da değiştirmeye başlayacaksınız demektir. Sisifos, o kayayı yukarıya taşımaya devam ededursun, biz kendi hayatımız için ne yapacağımıza bakalım. Unutmayın daha iyisi mümkün hepimiz için.
    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum